İsrail ve İran'daki kriz büyüyor, Çin tahliye sürecini hızlandırdı
İran-İsrail hattında tırmanan gerilim nedeniyle Çin, bölgede bulunan vatandaşlarını hızla tahliye etti.
Çin Dışişleri Bakanlığı, Ortadoğu’da artan çatışmalar ve güvenlik riskleri nedeniyle İran ve İsrail'de bulunan vatandaşlarını güvenli bölgelere tahliye ettiğini açıkladı. Bakanlık Sözcüsü Guo Ciakun’un Pekin’de düzenlediği basın toplantısında verdiği bilgiye göre, İran’dan toplamda 3 bin 125 Çinli vatandaş tahliye edildi. Bu kişiler arasında 10 aylık bir bebek, 70 yaşında bir kişi ile Hong Kong ve Tayvan’da ikamet eden bireylerin de bulunduğu belirtildi.
İsrail’in İran’a yönelik saldırıları sonrası başlayan ve şiddetini artırarak süren çatışmalar, 11. gününe girerken bölgede yaşayan yabancı ülke vatandaşları için riskli bir ortam oluştu. Çin yönetimi, Tahran Büyükelçiliği ve konsolosluklarının yanı sıra komşu ülkelerle işbirliği yaparak vatandaşlarının tahliyesini hızla gerçekleştirdi.
Sözcü Guo, Çin’in İsrail’deki büyükelçiliğinin de süreci yakından takip ettiğini ve 500’den fazla Çin vatandaşının güvenli şekilde ülkeden çıkarıldığını belirtti. Bununla birlikte, Çin’in sadece kendi vatandaşlarını değil, İngiltere, Hindistan ve Polonya gibi ülkelerin vatandaşlarının da tahliyesine destek verdiğini vurguladı.
Tahliyelerde bölgedeki birçok ülkenin rol üstlendiğini söyleyen Guo Ciakun, özellikle Türkiye, İran, Azerbaycan, Türkmenistan, Ermenistan, Irak, Birleşik Arap Emirlikleri, Umman, Kuveyt, Mısır ve Ürdün'e teşekkürlerini iletti. Bu ülkelerin sağladığı destekle tahliyelerin sorunsuz şekilde yürütüldüğünü ifade etti.
Çin’in Tel Aviv ve Tahran’daki büyükelçilikleri ise çatışmaların ilk anlarından itibaren vatandaşlarına uyarılarda bulunmuş, bölgeden ayrılmaları konusunda tavsiyeler yayınlamıştı. Bu uyarıların ardından başlatılan tahliye operasyonları, diplomatik koordinasyonla yürütüldü ve sürecin mümkün olduğunca hızlı tamamlanması sağlandı.
Ortadoğu’daki kriz büyürken, Çin’in bu adımı hem vatandaşlarının güvenliğini sağlamaya yönelik kararlı bir tutum olarak değerlendirilirken hem de uluslararası işbirliğine verdiği önemin bir göstergesi oldu. Bölgedeki gelişmelerin seyri ise uluslararası toplum tarafından yakından izlenmeye devam ediyor.
Bakmadan Geçme
