İrem İçin Susma Olayı Nedir?

İsyan Ettiren Aile Katliamı: 12 Yaşındaki İrem Babası Tarafından Katledildi, Eğitim Sen'den Sert Tepki: 'Fail Tek Değil, Şiddet Sistematik!'

Hatay’ın Altınözü ilçesi Babatorun Mahallesi’nde yaşanan aile katliamı, tüm Türkiye’yi yasa boğarken, gözler bir kez daha devletin ihmaller zincirine ve kadına yönelik şiddetin sistematik boyutuna çevrildi. 14 Haziran’da Hasan İşçimen adlı erkek, 12 yaşındaki kızı İrem’i av tüfeğiyle öldürdü, eşi Feryal İşçimen’i ise ağır yaraladı. Ağır yaralanan anne, 6 gün süren yaşam savaşını kaybederek kızının ardından hayatını kaybetti.

Fail Gözaltına Alındı, Sessizlik Sürüyor

Kan donduran olayın ardından Hasan İşçimen, jandarma tarafından gözaltına alındı ve çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Ancak olayla ilgili resmi kurumlardan yapılan açıklamalar ya yetersiz kaldı ya da tamamen sessizlik tercih edildi.

Eğitim Sen’den Çarpıcı Çıkış: "Tehdit Edilmişti, Önlem Alınmadı!"

Olay sonrası Eğitim Sen Hatay Şubesi Kadın Meclisi, Necmi Asfuroğlu Lisesi önünde basın açıklaması yaptı. Kadın Meclisi Sekreteri Sevilay Elmas, failin daha önce cinayet tehdidinde bulunduğunu ve buna rağmen gerekli önleyici adımların atılmadığını vurguladı. Elmas, “İrem'in taziyesinde tek bir yetkili yoktu. Bu vurdumduymazlık artık kabul edilemez. Bu bir ihmal değil, devletin açıkça görevini yerine getirmemesi” dedi.

“Şiddet Bireysel Değil, Sistematik!”

Açıklamada ayrıca olayın münferit bir cinnet değil, kökleşmiş erkek egemen sistemin bir parçası olduğuna dikkat çekildi. “Bu ülkede her gün benzer haberler okuyoruz. Failler değil, sistem sorgulanmalı. Kadına yönelik şiddet politiktir. Devlet önlem almazsa, katliamlar sürer” ifadelerine yer verildi.

2025 “Aile Yılı” mı, Yoksa Kadın Cinayetleri Yılı mı?

Kadın Meclisi’nin dikkat çektiği bir başka nokta ise 2025’in “Aile Yılı” ilan edilmesiydi. Açıklamada, “Bu aile modeli kutsanıyorsa, sonucu katliam oluyor. Kadını yalnızca eş, anne, ev kadını olarak tanımlayan politikalar şiddeti körüklüyor” denildi.

İstanbul Sözleşmesi ve 6284 Yeniden Masada

Açıklamada, İstanbul Sözleşmesi'nden çıkılmasının ve 6284 Sayılı Yasa’nın etkisiz uygulanmasının kadın ve çocukların yaşamını tehlikeye attığı vurgulandı. Yargı süreçlerinde uygulanan haksız tahrik ve iyi hal indirimleri de adalet duygusunu yok etti.

Yetkililere Sorular: Bu Katliamın Hesabı Kimden Sorulacak?

Eğitim Sen Kadın Meclisi, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı başta olmak üzere kamu kurumlarına açık sorular yöneltti:

  • Tehditlere rağmen neden koruyucu tedbir uygulanmadı?

  • Bu ailenin yardım çağrısı neden duyulmadı?

  • 12 yaşında katledilen İrem’in sınıf arkadaşlarına psikolojik destek veriliyor mu?

  • Kadınlar ve çocuklar için hangi somut politikalar yürütülüyor?

Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Dersi Zorunlu Olmalı

Kadın Meclisi, bu vahşetin ardından yıllardır dile getirilen taleplerini bir kez daha tekrarladı:

  • İstanbul Sözleşmesi yeniden imzalanmalı ve etkin şekilde uygulanmalı

  • 6284 Sayılı Yasa tavizsiz uygulanmalı

  • Toplumsal cinsiyet eşitliği müfredata dahil edilmeli

  • Kadınların yaşam hakkını güvence altına alan sosyal politikalar hızla devreye alınmalı

Bir Kadın ve Bir Çocuk Daha Gitti

İrem İşçimen, 12 yaşında hayattan koparıldı. Annesi Feryal İşçimen, kızıyla aynı kaderi paylaştı. Cansız bedeni otopsi sonrası defnedilmek üzere Babatorun Mahallesi’ne götürüldü. O evde artık ne bir çocuk sesi var, ne bir anne nefesi. Geriye bir kez daha cevapsız kalan sorular ve sistemin sessizliği kaldı.

Karaköse Haber - Bizi Sosyal Medyada Takip Edin!

Bakmadan Geçme