İran-İsrail Gerilimi Ağrı'yı Nasıl Etkiler? Savaştan Kaçanlar Ağrı'ya Gelebilir mi?
Son dönemde İran ile İsrail arasındaki askeri gerilim, Orta Doğu'da yeni bir çatışma dalgasını tetikledi. İsrail'in İran'ın nükleer tesisleri ve askeri üslerine yönelik düzenlediği hava saldırıları, bölgedeki tansiyonu artırırken, Türkiye'nin doğu sınırında yer alan Ağrı'da 'Savaş nedeniyle mülteci akını olur mu?' sorusu gündeme geldi. Özellikle İran sınırına yakınlığıyla bilinen Ağrı, olası bir mülteci hareketliliğinde önemli bir geçiş noktası olabilir mi? İşte detaylar.
İran-İsrail Çatışmasının Boyutları
İsrail’in 13 Haziran 2025’te İran’daki nükleer tesisler, balistik füze üsleri ve askeri karargahlara yönelik düzenlediği “Yükselen Aslan Operasyonu”, bölgede büyük yankı uyandırdı. İran medyası, saldırılarda Genelkurmay Başkanı ve Devrim Muhafızları’nın üst düzey isimlerinden birinin hayatını kaybettiğini bildirdi. İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, saldırıları “savaş ilanı” olarak nitelendirerek Birleşmiş Milletler’e şikayette bulundu. İsrail ise İran’ın 100’den fazla silahlı insansız hava aracı (SİHA) ile misilleme yapmaya çalıştığını, ancak bu girişimlerin etkisiz hale getirildiğini açıkladı.
Analistler, çatışmaların geniş çaplı bir bölgesel savaşa dönüşme ihtimalinin düşük olduğunu, ancak İran’daki istikrarsızlığın artması durumunda sivil halkın komşu ülkelere, özellikle Türkiye’ye yönelebileceğini belirtiyor. Türkiye, İran’la 534 kilometrelik bir sınırı paylaşıyor ve Ağrı, bu sınırın en kritik noktalarından biri.
Ağrı’nın Stratejik Konumu ve Mülteci İhtimali
Ağrı, İran sınırına yakınlığı ve Doğubeyazıt’taki Gürbulak Sınır Kapısı ile Türkiye’nin doğu sınırında stratejik bir konuma sahip. Geçmişte, özellikle 1980’lerdeki İran-Irak Savaşı sırasında ve son yıllarda Afganistan’dan gelen düzensiz göçmen akınlarında, Ağrı önemli bir geçiş güzergahı olarak öne çıktı. Ancak, Türkiye’nin son yıllarda sınır güvenliğini güçlendirmesi, duvar inşaatları ve teknolojik gözetim sistemleri, düzensiz göçü büyük ölçüde azalttı.
Uzmanlar, İran’daki olası bir savaşın Ağrı’ya doğrudan bir mülteci akını yaratmasının düşük bir ihtimal olduğunu düşünüyor. Ankara Üniversitesi’nden göç uzmanı Prof. Dr. Ayşe Kaya,
“Türkiye, sınır güvenliği konusunda oldukça katı bir politika izliyor. İran’dan kitlesel bir mülteci hareketi olması durumunda, Ağrı’daki Gürbulak Sınır Kapısı’nda sıkı kontroller uygulanacaktır. Ayrıca, İranlı sığınmacıların daha çok büyük şehirleri tercih ettiği biliniyor”
dedi.
Yerel kaynaklar, Ağrı’da yaşayan halkın olası bir mülteci akınına karşı endişeli olduğunu, ancak şu an için böyle bir hareketliliğin gözlenmediğini belirtiyor. Doğubeyazıt’taki esnaflardan Mehmet Yılmaz,
“Sınırdan gelenler genelde tüccarlar veya turistler. Savaş nedeniyle kaçan birilerini henüz görmedik, ama durum kötüleşirse ne olacağı belirsiz”
diye konuştu.
Ağrı’nın Hazırlık Durumu
Ağrı Valiliği, olası bir mülteci hareketliliğine karşı hazırlıkların mevcut olduğunu, ancak şu an için acil bir durum olmadığını bildirdi. İl Göç İdaresi Müdürlüğü, sınır bölgesindeki hareketliliği yakından izliyor. Ayrıca, Türkiye’nin geçmişte Suriye ve Afganistan’dan gelen mülteciler için uyguladığı geçici koruma rejiminin, İranlı sığınmacılar için de devreye alınabileceği belirtiliyor.
Bununla birlikte, Ağrı’nın altyapısı, büyük çaplı bir mülteci akınını karşılamakta zorlanabilir. Kentteki sağlık, barınma ve eğitim imkanlarının sınırlı olması, yerel halkın tepkisini çekebilecek bir faktör.
Bölgedeki Diğer Dinamikler
İran-İsrail çatışmasının Ağrı’ya etkileri sadece mülteci hareketliliğiyle sınırlı değil. Bölgedeki ekonomik faaliyetler, özellikle sınır ticareti, gerginlikten olumsuz etkilenebilir. Gürbulak Sınır Kapısı, İran’la yapılan ticarette önemli bir merkez. Çatışmaların uzaması durumunda, sınır ticaretinin sekteye uğraması Ağrı ekonomisini zorlayabilir.
Ayrıca, İran’daki rejimin istikrarsızlaşması halinde, PKK gibi terör örgütlerinin sınır bölgesinde hareketlilik gösterme ihtimali de güvenlik uzmanları tarafından dile getiriliyor. Emekli General Ahmet Yavuz,
“Ağrı, stratejik bir bölge. İran’daki kaos, sınır ötesi tehditleri artırabilir. Türkiye’nin bu konuda teyakkuzda olması gerekir”
uyarısında bulundu.
Ağrı’da Ne Bekleniyor?
Şu an için İran-İsrail çatışmasının Ağrı’ya doğrudan bir etkisi gözlenmese de, uzmanlar ve yerel yetkililer, durumun yakından takip edilmesi gerektiğini vurguluyor. Savaşın genişlemesi durumunda, Ağrı’nın sınır konumu nedeniyle mülteci hareketliliğine hazırlıklı olması gerekebilir. Ancak, Türkiye’nin sınır güvenliği politikaları ve uluslararası toplumun çatışmayı kontrol altına alma çabaları, kitlesel bir göç dalgasını engelleyebilir.
Bakmadan Geçme





