• Haberler
  • Ağrı
  • İran'ın Nükleer Tesisleri Nerede? Ağrı'ya Yakın Tehlike Var mı?

İran'ın Nükleer Tesisleri Nerede? Ağrı'ya Yakın Tehlike Var mı?

İran'ın nükleer faaliyetleri, yıllardır bölgesel güvenlik politikalarının en kritik başlıklarından biri olmaya devam ediyor. Son dönemde artan İsrail-İran gerilimi, İran'daki nükleer tesislerin konumlarını ve Türkiye sınırına olan mesafelerini tekrar gündeme taşıdı. Peki, İran'ın nükleer altyapısı hangi şehirlerde yoğunlaşıyor? Türkiye'nin doğu illerine, özellikle Ağrı'ya yakın bir tesis var mı? İşte detaylı analiz...

İran’daki Başlıca Nükleer Tesisler ve Konumları

  • Natanz (İsfahan): İran’ın en büyük uranyum zenginleştirme tesisi. Yerin altına inşa edildi, 14 binden fazla santrifüj barındırıyor.
  • Fordo (Kum): Dağın altına inşa edilmiş, hava saldırılarına dayanıklı uranyum zenginleştirme tesisi. %60 saflığa kadar zenginleştirme yapılıyor.
  • İsfahan Nükleer Merkezi: UF6 gazı üretimi ve nükleer araştırmaların merkezi. Yakıt üretimi ve reaktör desteği sağlıyor.
  • Buşehr Nükleer Santrali: İran’ın tek aktif enerji santrali. Rus yapımı, elektrik üretimi için kullanılıyor.
  • Arak (Hantap): Ağır su reaktörü olarak biliniyor. Plütonyum üretimi nedeniyle uluslararası denetime açık.
  • Sagend & Erdekan (Yezd): Uranyum madenciliği ve sarı pasta üretiminin merkezi. Ham madde çıkarımı burada gerçekleşiyor.
  • Hürmüz Nükleer Projesi: Henüz yapım aşamasında olan Sirik’teki dev santral, 5 bin MW kapasiteli olacak.

Ağrı’ya Yakın Bir Nükleer Tesis Var mı?

Türkiye’nin doğu sınırında yer alan Ağrı ili, İran’ın kuzeybatı bölgelerine komşudur. Ancak yapılan analizlere göre, İran’daki nükleer tesislerin büyük çoğunluğu ülkenin iç kesimlerinde konumlandırılmıştır.

Natanz, Fordo, Buşehr ve Arak gibi stratejik noktalar, Ağrı’ya en az 600-700 kilometre uzaklıkta bulunuyor. Bu mesafe, herhangi bir doğrudan tehdit oluşmasını engelleyecek düzeyde.

Tartışmalı Bölgeler: Tebriz, Urmiye ve Kerec

X platformundaki bazı kullanıcılar, Tebriz ve Kerec gibi kuzeybatı şehirlerinde de nükleer tesisler olabileceğini iddia etti. Ancak bu resmî makamlarca doğrulanmadı. Söz konusu bölgelerde sadece askeri üslerin hedef alındığı bildirildi, nükleer altyapıya dair bir kanıt bulunmuyor.

Urmiye ve çevresinde de herhangi bir nükleer ya da uranyum madeni faaliyeti resmi olarak kaydedilmiş değil.

Son Saldırılar ve Uluslararası Endişeler

13 Haziran 2025’te gerçekleştiği bildirilen İsrail saldırılarında, özellikle Natanz ve Arak tesislerinde ciddi yapısal hasar meydana geldi. Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA), Natanz’da sınırlı radyasyon sızıntısı tespit ettiğini duyurdu.

Fordo ve Buşehr gibi kritik altyapılarda ise herhangi bir hasar rapor edilmedi. Türkiye sınırına yakın bölgelerin bu olaylardan etkilenmediği açıklandı.

Uzman Görüşü: Türkiye’nin Alması Gereken Önlemler

Nükleer güvenlik uzmanı Dr. Ayşe Yılmaz, şu uyarıyı yapıyor:

“İran’daki tesislerin çoğu Türkiye sınırına uzak mesafede. Ancak olası sızıntılar, atmosferik koşullarla geniş alanlara yayılabilir. Türkiye’nin sınır bölgelerinde radyasyon izleme sistemlerini güçlendirmesi ve UAEA ile koordinasyonu artırması kritik.”

Genel Değerlendirme ve Sonuç

İran’ın mevcut nükleer tesislerinin hiçbiri, Ağrı’ya veya Türkiye sınırına yakın değil. Tesisler, ülkenin iç ve güney kesimlerinde stratejik olarak konumlanmış durumda. Dolayısıyla, Ağrı ve çevresi için doğrudan nükleer bir tehdit bulunmuyor.

Buna rağmen, bölgede artan jeopolitik gerilimler nedeniyle Türkiye'nin güvenlik ve çevre denetim mekanizmalarını güçlü tutması büyük önem taşıyor.

Kaynak: UAEA Raporları, Uluslararası Basın, Açık Kaynak Uydu Verileri

Karaköse Haber - Bizi Sosyal Medyada Takip Edin!

Bakmadan Geçme