İnternetten satılan 'organik' ürünlerde büyük tehlike

Sağlık Bakanlığı ile Tarım ve Orman Bakanlığı, doğadan bilinçsizce toplanan bitkiler ile toplu yemeklerde uygun olmayan koşullarda hazırlanan yiyeceklerin, son dönemde artan gıda zehirlenmelerinin temel nedenleri arasında bulunduğunu açıkladı.

Türkiye genelinde son haftalarda art arda görülen gıda zehirlenmesi vakalarına ilişkin Sağlık Bakanlığı ve Tarım ve Orman Bakanlığı ortak değerlendirmede bulunarak vatandaşları uyardı. Yetkililerin paylaştığı bilgilere göre, zehirlenme olaylarının önemli bir bölümü, menşei bilinmeyen, etiketsiz ya da kontrolsüz şekilde doğadan toplanmış ürünlerin tüketilmesiyle ortaya çıkıyor.

Özellikle bazı yabani bitkilerin sinir sistemi üzerinde güçlü toksik etkiler bırakabildiği, bu bitkilerin kısa süre içinde görme kaybı, bilinç değişikliği ve solunum problemleri gibi ağır semptomlara yol açabileceği belirtiliyor. Uzmanlar, doğadan toplanan ot, mantar ve benzeri ürünlerin, uzman kişiler tarafından onay almadan kesinlikle tüketilmemesi gerektiğini vurguluyor.

Gıda zehirlenmesi vakalarında bir diğer kritik nedenin ise toplu yemek organizasyonlarında ortaya çıkan hijyen ve saklama koşullarındaki eksiklikler olduğu ifade edildi. Tek tencerede pişirilip uzun süre bekletilen yemekler, uygun olmayan taşıma süreçleri ve çapraz bulaşma, toplu zehirlenmelerde sık karşılaşılan faktörler arasında yer alıyor. Bu tür organizasyonlarda hazırlanan yemeklerin, hijyen standartlarına tam uyum sağlanmadan servis edilmesinin ciddi sağlık riskleri barındırdığına dikkat çekildi.

Bakanlıklar, pişirilen yemeklerin oda sıcaklığında bekletilmemesi, sıcak tutulacak gıdaların 65 derecenin altına düşürülmemesi ve bu sıcaklıkta 3 saatten fazla tutulmaması gerektiğini hatırlattı. Ayrıca catering hizmeti veren firmaların Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından verilen İşletme Kayıt Belgesi'ne sahip olup olmadığının mutlaka kontrol edilmesi öneriliyor. Çiğ ve pişmiş yiyeceklerin aynı ekipmanla hazırlanmasının çapraz bulaşma riskini artırdığı, bu nedenle ekipman ayrımının zorunlu olduğu bildirildi.

Et, pilav ve salata gibi yiyeceklerin kapalı kaplarda taşınması, kullanılan suyun içilebilir nitelikte olması, özellikle kuyu veya tanker suları için analiz raporlarının bulunması gerektiği de vurgulandı. Artan yemeklerin ertesi gün yeniden ısıtılıp servis edilmemesi gerektiğini belirten yetkililer, yemek sonrası mide bulantısı, halsizlik, karın ağrısı gibi şikayetleri bulunan kişilerin vakit kaybetmeden 112 Acil Çağrı Merkezi’ne yönlendirilmesi gerektiğini bildirdi. Ayrıca toplu yemek sağlayan işletmelerin her öğünden 72 saat numune saklama zorunluluğuna titizlikle uyması gerektiği ifade edildi.

Bakanlıklar, internet üzerinden “organik”, “ev yapımı” veya “doğal” etiketiyle satılan ürünlerin de önemli risk taşıdığına dikkat çekti. Etiketsiz, menşei belirsiz veya kayıt dışı üretimden gelen gıdaların sağlık açısından ciddi sonuçlara yol açabileceği uyarısında bulunuldu. Bozulmuş, şişmiş, rengi değişmiş konservelerin tüketilmemesi gerektiği, şüpheli ürünlerin ALO 174 Gıda Hattı veya WhatsApp İhbar Hattı üzerinden bildirilmesinin önemli olduğu belirtildi.

Tarım ve Orman Bakanlığı’nın 81 ilde yürüttüğü gıda denetimlerinde bu yıl toplam 1 milyon 103 bin 52 kontrol gerçekleştirildiği, hijyen ve uygunluk kriterlerine uymayan işletmelere 25 bin 749 idari para cezası uygulanarak yaklaşık 2 milyar 206 milyon liralık yaptırım kararı alındığı açıklandı. Ayrıca 495 işletme hakkında suç duyurusunda bulunuldu.

İstanbul’da ise bu yıl içinde 135 bini aşkın gıda işletmesinde 192 binden fazla denetim yapıldığı, 8 bin 26 işletmeye idari para cezası verildiği ve 79 dosyanın savcılığa iletildiği bildirildi. Beşiktaş’ın Ortaköy Mahallesi’nde faaliyet gösteren 138 işletmeye yönelik 202 resmi kontrol gerçekleştirilerek uygunluk değerlendirmesi yapıldığı açıklandı.

Bakanlıklar, gıda güvenliğine ilişkin farkındalığı artırmak için sosyal medya kampanyaları, okul seminerleri ve işletmelerde bilgilendirme faaliyetlerini sürdürüyor. Türkiye, bu kapsamda Avrupa Gıda Güvenliği Otoritesi’nin öncülük ettiği “#Safe2Eat” kampanyasına ilk kez katılarak uluslararası bilinçlendirme çalışmalarında yer aldı. Ayrıca Sağlık Bakanlığı’nın yürüttüğü “Gıda Kaynaklı Zehirlenmelerde Erken Bildirim Programı” ile olası salgın belirtilerinin hızlı şekilde tespit edildiği, şikayet üzerine yapılan kontrollerde numune alınarak halk sağlığı laboratuvarlarında inceleme yapıldığı ve uygunsuzluk tespit edilmesi halinde vakaların ilgili kurumlara anlık olarak bildirildiği ifade edildi.

Karaköse Haber - Bizi Sosyal Medyada Takip Edin!
AA

Bakmadan Geçme