Hipertansiyon hastalarının yaptığı en büyük hata ne?

Hipertansiyon çoğu zaman belirti vermiyor ama ölümcül sonuçlara yol açabiliyor.

Samsun Üniversitesi Tıp Fakültesi Aile Hekimliği Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Erdinç Yavuz, hipertansiyonun sessiz ilerleyen ancak ciddi sağlık sorunlarına neden olabilen bir rahatsızlık olduğunu belirterek, düzenli tansiyon ölçümünün hayati öneme sahip olduğunu vurguladı.

Samsun’da Türk Aile Hekimleri Uzmanlık Derneği (TAHUD) tarafından düzenlenen 4. Karadeniz Aile Hekimliği Kongresi kapsamında gerçekleştirilen “17 Mayıs Dünya Hipertansiyon Günü: Aile Hekimliğinde Esansiyel Hipertansiyon Yönetiminin Önemi” başlıklı oturumda konuşan Prof. Dr. Yavuz, hipertansiyonun kalp yetmezliği, inme ve kalp krizi gibi hastalıkların temel nedenlerinden biri olduğunu söyledi.

Kongre sonrası Anadolu Ajansı’na açıklamalarda bulunan Yavuz, hipertansiyonun genellikle belirti vermediğini ve bu nedenle hastaların hekime başvurmaktan çekindiğini ifade etti. “Hipertansiyon, çoğu zaman fark edilmeden ilerliyor. Bu da kontrol altına alınmasını güçleştiriyor,” dedi.

“Sağlıklı bireylerin yılda en az bir kez tansiyonlarını ölçtürmeleri önemli. Eğer yüksek tansiyon tespit edilirse bu takip daha sık aralıklarla yapılmalı,” diyen Prof. Dr. Yavuz, çocukluk çağından itibaren sağlıklı yaşam alışkanlıklarının kazandırılması gerektiğine de dikkat çekti.

Tuz tüketimi konusuna özellikle vurgu yapan Yavuz, “Türkiye’de, Dünya Sağlık Örgütü’nün önerdiği miktarın yaklaşık iki katı tuz tüketiliyor. Bu da hipertansiyon gelişiminde büyük bir risk faktörü. Tuz kullanımını azaltmak şart,” ifadelerini kullandı.

Hipertansiyon hastalarının dahi zamanla kontrollerini aksattığını belirten Prof. Dr. Yavuz, ilacın tek başına yeterli olmadığını söyledi: “Tansiyon ilacı kullanmak çözüm değildir. Asıl mesele, tansiyonu belirlenen aralıkta sabit tutmaktır. Büyük tansiyonu 14, küçük tansiyonu 6 seviyelerinde korumak; kalp, böbrek ve akciğer rahatsızlıklarının önüne geçmek açısından büyük önem taşır.”

Yavuz, bu noktada aile hekimlerinin rolünün kritik olduğuna işaret ederek, “Aile hekimlerine başvurular artırılmalı, tedavi planları düzenli olarak gözden geçirilmeli ve yaşam tarzı değişiklikleri mutlaka gündemde tutulmalıdır,” diye konuştu.

Hipertansiyonun kontrol altına alınması durumunda birçok hastalığın da önlenebileceğini ifade eden Yavuz, “Elde edilen bilimsel veriler gösteriyor ki tansiyonun kontrol altına alınmasıyla kalp yetmezliği ve felçlerin yaklaşık yarısı, kalp krizlerininse dörtte biri önlenebilir. Bu oldukça yüksek bir oran ve hayat kurtarıcı etkisi var,” dedi.

Tansiyonun düzenli ölçülmesi, sağlıklı beslenme, fiziksel aktivite ve tuz tüketiminin azaltılması gibi temel sağlık alışkanlıklarının toplumda yaygınlaştırılması gerektiğini belirten Prof. Dr. Yavuz, bu konuda sağlık otoritelerine ve aile hekimlerine önemli görevler düştüğünü sözlerine ekledi.

Karaköse Haber - Bizi Sosyal Medyada Takip Edin!
AA

Bakmadan Geçme