Hiçbir diyet tek başına mucize sunmuyor
Son yıllarda ketojenik diyet, vejetaryen beslenme ve aralıklı oruç gibi popüler beslenme yöntemleri sağlıklı yaşam trendlerinin odağında yer alıyor.
Günümüzde sağlıklı yaşam arayışı içinde olan pek çok insan, kilo vermek ya da kronik hastalık risklerini azaltmak amacıyla çeşitli popüler diyetlere yöneliyor. Ketojenik diyet, vejetaryen beslenme ve aralıklı oruç son yılların en çok tercih edilen yaklaşımları arasında yer alıyor. Ancak bu diyetlerin meme sağlığı üzerinde gerçekten nasıl etkiler yarattığı merak konusu. Medicana International İzmir Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Dyt. Seda Uşarer, her beslenme biçiminin olumlu ya da olumsuz sonuçlarının bulunduğunu vurguladı.
Uşarer, ketojenik diyetin uzun süredir kilo vermek isteyenler tarafından tercih edildiğini ve düşük karbonhidrat, yüksek yağ alımı üzerine kurulu olduğunu hatırlattı. “Ketojenik diyetin amacı vücudu ’ketozis’ adı verilen metabolik duruma sokarak yağ yakımını artırmaktır” diyen Uşarer, şu değerlendirmede bulundu:
“Yüksek doymuş yağ tüketimi, bazı çalışmalarda meme kanserini artırıcı faktör olarak öne çıkıyor. Öte yandan bazı araştırmalar, ketojenik beslenmenin ileri evre meme kanseri hastalarında metabolik belirteçleri iyileştirdiğini ve insülin direncini azalttığını gösteriyor. Dolayısıyla ketojenik diyette tüketilen yağın türü büyük önem taşıyor.”
Vejetaryen beslenmenin lif, antioksidan ve fitokimyasal açısından zengin bir içerik sunduğunu kaydeden Uşarer, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Sebze ve meyve ağırlıklı beslenme genel olarak kanser riskini azaltabilir. Özellikle yüksek posa tüketimi, östrojen seviyelerini düzenleyerek meme kanseri riskini düşürebilir. Ancak hiçbir sebze ya da meyve kür halinde, yani her gün aynı şekilde ve sürekli tüketilmemelidir. Ayrıca iyi planlanmamış bir vejetaryen diyet, B12, demir ve omega-3 eksikliklerine yol açabilir. Bu durum bağışıklık sistemini zayıflatır ve hastalıklara karşı direnci olumsuz etkiler.”
Aralıklı oruç hakkında da bilgi veren Uşarer, bu yöntemin yemek yeme süresini kısıtlayarak hücrelerin kendini onarmasına yardımcı olabileceğini dile getirdi:
“Aralıklı oruç vücutta ’otofaji’ mekanizmasını devreye sokarak hasarlı hücre bileşenlerinin temizlenmesini sağlar. Bu süreç hücresel sağlığın korunmasına yardımcı olur. Ayrıca insülin duyarlılığını artırarak hormonlarla ilişkili kanser riskini azaltabileceğine dair bulgular da vardır. Ancak uzman desteği olmadan uygulandığında düzensiz beslenme alışkanlıklarına yol açabilir. Öğün saatleri bu noktada oldukça kritiktir.”
Her beslenme modelinin farklı yönleri bulunduğunu ifade eden Uşarer, sözlerini şu şekilde tamamladı:
“Ketojenik diyet yağ seçimine dikkat edilmezse risk oluşturabilir. Vejetaryen beslenme doğru planlandığında koruyucu olabilir ama tek başına yeterli değildir. Aralıklı oruç ise bazı faydalar sunsa da kişiye özel uygulanmalıdır. Unutulmamalı ki, hiçbir diyet tek başına mucizevi koruma sağlamaz. Önemli olan dengeli, çeşitli, sürdürülebilir ve uzman kontrolünde bir beslenme programı oluşturmaktır.”
Bakmadan Geçme





