Hazır giyim sektörü 2026 için ihracatta umutlu
İstanbul Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Başkan Yardımcısı Mustafa Paşahan, son yıllarda yaşanan zorluklara rağmen sektörün 2026 ile birlikte ihracatta yeniden ivme kazanmasını beklediklerini söyledi.
Hazır giyim ve konfeksiyon sektörü, yaşadığı daralmaya rağmen önümüzdeki döneme umutlu bakıyor. İstanbul Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (İHKİB) Başkan Yardımcısı Mustafa Paşahan, sektördeki mevcut tabloyu ve gelecek yıla ilişkin beklentileri değerlendirdi. Paşahan, katma değerli üretim, istihdam ve ihracat gücüyle hazır giyim ve konfeksiyonun Türkiye’nin stratejik sektörleri arasında yer aldığını vurguladı.
Sektörün son üç yılda küresel ve yerel nedenlerle zorlu bir süreçten geçtiğini belirten Paşahan, ihracattaki düşüşün temelinde küresel talepte yaşanan daralma ile Türkiye’nin rekabet gücünü olumsuz etkileyen ekonomik koşulların yer aldığını ifade etti. Paşahan, “İhracatımız 2023’ün başından bu yana geriliyor. İlk aşamada küresel talepteki daralma etkili oldu. Son iki yılda ise yüksek faiz-düşük kur politikası nedeniyle Türkiye, rakip ülkelere kıyasla pahalı hale geldi ve bu durum rekabetçiliğimizi zayıflattı.” dedi.
Üretim maliyetlerine de dikkat çeken Paşahan, sektörün Asya’daki rakiplerine göre dolar bazında yüzde 60-65, Avrupa’daki birçok ülkeye göre ise yüzde 15-20 daha pahalı üretim yaptığını söyledi. Bu maliyet farkının fiyat tutturulamamasına ve müşteri kaybına yol açtığını kaydeden Paşahan, ihracatçının son dönemde ciddi baskı altında kaldığını dile getirdi.
2025 yılının ilk 11 ayında 15,5 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirildiğini aktaran Paşahan, geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 6,9’luk bir düşüş yaşandığını belirtti. Yılın tamamının ise yaklaşık 17 milyar dolar seviyesinde kapatılmasının öngörüldüğünü ifade etti. Bu tabloya rağmen sektörün yeniden toparlanabileceğine inandıklarını söyleyen Paşahan, 2026 yılına ilişkin beklentilerinin daha olumlu olduğunu vurguladı.
Paşahan, sektördeki daralmanın istihdama da yansıdığını belirterek, hazır giyim ve konfeksiyon üretiminde istihdamın Eylül 2025 itibarıyla 520 bin 973 kişiye gerilediğini söyledi. Türkiye’nin ihracatına yıllarca liderlik eden ve birçok alanda öncü olan sektörün yeniden güç kazanması için rekabetçi ortamın oluşturulmasının şart olduğunu ifade eden Paşahan, “2026 ile birlikte ihracatta yeni bir ivme yakalayacağımızı ümit ediyoruz. Ancak bunun için rekabetçiliğimizi yeniden kazanmamız gerekiyor.” değerlendirmesinde bulundu.
Bu ivmenin sağlanabilmesi için kur ve enflasyon arasındaki dengenin kurulması, tekstil ham maddeleri ithalatında uygulanan ilave vergilerin düşürülmesi, istihdam desteklerinin ayrım yapılmadan tüm firmalara verilmesi gerektiğini vurgulayan Paşahan, emek yoğun sektörlere prim desteği ve reeskont kredilerinde faiz oranlarının yüzde 15’e indirilmesinin önemine dikkat çekti. Ayrıca döviz dönüşüm desteğinin yüzde 3’ten yüzde 10’a çıkarılmasının cari fazla veren sektörler için toparlanmaya ciddi katkı sağlayacağını söyledi.
İHKİB’in tüm zorluklara rağmen firmaları yeni pazarlara taşımak için çalışmalarını sürdürdüğünü belirten Paşahan, fuar katılımları ve ticaret heyeti programlarının devam ettiğini aktardı. 2024’te 21 fuarda 770 firmayla yer aldıklarını, 2025’te ise 19 fuarda 623 firma ile katılım hedeflediklerini dile getirdi. Heyet programlarında da yoğun bir takvim yürüttüklerini belirten Paşahan, 2025’i 614 firmanın katıldığı 24 heyet programı ile tamamlamayı planladıklarını söyledi.
İHKİB’in ikiz dönüşümü stratejik hedef olarak gördüğünü ifade eden Paşahan, AB fonlarıyla yürütülen projeler sayesinde sektöre kalıcı yapılar kazandırıldığını anlattı. IPA projeleriyle tasarım, dijitalleşme ve yeşil dönüşüm alanlarında önemli adımlar atıldığını belirten Paşahan, 36 ay sürecek IPA-III projesiyle firmaların karbon ve su ayak izlerini azaltarak rekabet gücünü artırmayı hedeflediklerini kaydetti. Ayrıca KOBİ’lerin dijital adaptasyonunu destekleyen MİDAS projesiyle sektörde dönüşümün tabana yayılmasının amaçlandığını sözlerine ekledi.
Bakmadan Geçme