Seha Okuş Kimdir, Kaç Yaşında?
Seha Okuş, 7 Nisan 1928 tarihinde İstanbul’da dünyaya geldi. İlk ve orta öğrenimini İstanbul’da tamamlayan Okuş, müziğe olan ilgisini profesyonel eğitime taşıyarak İstanbul Belediye Konservatuvarı Türk Müziği Bölümü’ne girdi.
1958 yılında konservatuvardan mezun olan sanatçı, genç yaşlardan itibaren Türk müziğine adım attı.
👉 2025 yılı itibarıyla 97 yaşındadır.
Uzun ömrünü Türk Halk Müziği’ne adayan Okuş, sahne performanslarının yanı sıra eğitmenlik yönüyle de tanınmaktadır.
Seha Okuş Müjdat Gezen’in Neyi Oluyor?
Seha Okuş, usta tiyatrocu ve sanatçı Müjdat Gezen’in halasıdır. Sanatla iç içe olan bu aile bağı, kültür-sanat dünyasında sıkça dikkat çeken bir detay olarak öne çıkmaktadır.
Müjdat Gezen, çeşitli röportajlarında halası Seha Okuş’tan saygı ve sevgiyle bahsederken, Okuş da yeğeninin sanat yolculuğunu yakından takip eden bir aile büyüğü olarak bilinmektedir.
Sanat Kariyeri ve Müzik Hayatı
Seha Okuş’un sanat yaşamı, Türk müziği tarihine iz bırakan önemli duraklarla doludur:
İstanbul Radyosu’nda yaklaşık 35 yıl görev yaptı
Uzun yıllar konservatuvarda öğretmenlik yaptı
Türk Halk Müziği repertuvarına sayısız eser kazandırdı
Ayrıca birçok sinema filmine sesiyle hayat verdi. Özellikle şu yapımlardaki müziklerde onun yorumları yer aldı:
Dönüş
Mahpus
Toprak Ana
Açlık
Kuma
Albüm Çalışmaları
Usta sanatçı, 2002 yılında Kalan Müzik etiketiyle yayımlanan
🎵 “Hasretinle Yandı Gönlüm” adlı albümünde 17 eser seslendirdi.
Bu albüm, hem klasik Türk Halk Müziği dinleyicileri hem de genç kuşak tarafından ilgiyle karşılandı.
Müjdat Gezen Sanat Merkezi’ndeki Görevi
Seha Okuş, 1990 yılından itibaren Müjdat Gezen Sanat Merkezi’nde önemli görevler üstlendi:
Türk Halk Müziği Bölüm Başkanlığı
Repertuvar hocalığı
Bu süreçte birçok genç sanatçının yetişmesine katkı sağlayarak, bilgisini ve birikimini yeni kuşaklara aktardı.
Güncel Durumu ve Yaşamı
90’lı yaşlarını geride bırakmasına rağmen Seha Okuş, müzikle bağını koparmayan, üretmeye ve öğretmeye devam eden nadir sanatçılardan biri olarak görülüyor. Sessiz ama derin izler bırakan sanat yolculuğuyla, Türk müziği açısından yaşayan bir kültürel miras olarak değerlendiriliyor.