Eyüp Can Güner Kimdir, Neden ve Nasıl Öldü?
12 Yaşındaki Eyüp Can Güner'in Feci Sonu: Çocuk İşçiliğinin Kara Yüzü Bir Kez Daha Ortaya Çıktı
Mersin'in Anamur ilçesinde henüz 12 yaşındaki Eyüp Can Güner, çalıştığı dönercide şüpheli bir şekilde hayatını kaybetti. Kağıt üzerinde ilkokul öğrencisi olan Eyüp Can'ın, ailesine destek olmak ve okul ihtiyaçlarını karşılamak için gece saatlerinde çalışmaya başladığı ortaya çıktı. Bu acı olay, Türkiye'deki çocuk işçiliği sorununu ve denetim mekanizmalarının yetersizliğini bir kez daha gözler önüne serdi.
Gece Yarısı Gelen Acı Haber
Olay, Mersin'in Anamur ilçesinde bir dönerci dükkanında gece saat 04.00 sularında meydana geldi. İddiaya göre, Eyüp Can Güner daha önce çalıştığı iş yerindeki ustabaşıyla bir tartışma yaşadı ve ardından kaçarken yüksekten düşerek yaşamını yitirdi. Ancak baba İbrahim Can'ın anlattıkları ve oğlunun vücudundaki kesik izleri, olayın basit bir düşme vakası olmayabileceği şüphelerini beraberinde getirdi. Baba Can, savcılığın "bıçaklanma değil" demesine rağmen, oğlunun vücudunda iki-üç yerde kesik izleri gördüğünü ve acil doktorunun da "bıçak darbesi veya kesici aletle kesilmiş olabilir" dediğini aktardı. Otopsi raporu beklenirken, olayla ilgili sır perdesi aralanmaya çalışılıyor.
"Okul Masrafları İçin Çalışmak İstedi"
Adana'dan Mersin Anamur'a göç eden bir ailenin çocuğu olan Eyüp Can, resmiyette 7. sınıfa geçecekti. Ancak baba İbrahim Can'ın emekli maaşının yetersizliği ve 10 bin liralık kira yükü, aileyi zorlu bir geçim mücadelesine itmişti. Baba İbrahim Can, 16 bin 800 liralık maaşla geçinemediği için piyanistlik yaparak ek iş yapıyordu. Eyüp Can da bu durumu görüyor, kendi okul masraflarını çıkarmak ve ailesine destek olmak için çalışmak istiyordu.
Baba Can, bir arkadaşının dönerci dükkanı açmasıyla Eyüp Can'ın bu işte çalışmaya başladığını, iş çıkışında getirilip götürüldüğünü belirtti. Başta karşı çıksa da, Eyüp Can'ın kendi kıyafetlerini ve ayakkabılarını alarak ailesine destek olmaktan mutlu olması, babasını ikna etmişti.
Kayıtlar Okullu, Hayat İşçiydi
Eyüp Can, kağıt üzerinde bir öğrenci olmasına rağmen, 6. sınıfta okuldan tamamen kopmuştu. Baba İbrahim Can, "Ne bir öğretmen 'Nerede bu çocuk?' diye sordu, ne de devletin bir kurumu 'Bu yaşta bir çocuk bu saatte niye çalışıyor?' diye hesap sordu. Ta ki Eyüp Can, gece 04.00'te bir iş yerinde ölü bulunana kadar" diyerek sistemdeki boşluklara dikkat çekti. Aylarca okula gitmeyen bir çocuğun, ne öğretmenleri ne rehberlik servisi ne de ilgili sosyal hizmetler birimleri tarafından takip edilmemesi, çocuk işçiliğinin görünmezliğini ve denetim eksikliğini acı bir şekilde ortaya koydu.
Eyüp Can'ın babasından istenen fotoğrafların hepsinde ise çalışırken çekilmiş kareler olması, küçük yaşta omuzlarına yüklenen ağır yükü gözler önüne serdi. Ne bir doğum günü pastasıyla, ne de bir salıncakta gülümserken çekilmiş bir karesi vardı. Eyüp Can, fotoğraflarında bile çocuk değildi.
Türkiye'de Çocuk İşçiliği Gerçeği: İstatistikler Kan Donduruyor
İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi (İSİG) verilerine göre, Türkiye'de son 12 yılda en az 770 çocuk çalışırken hayatını kaybetti. Her yıl ortalama 60 ila 70 çocuk işçinin iş cinayetlerinde yaşamını yitirmesi, binlerce çocuğun ise kayıtlara geçmeyen kazalarda yaralanması, uzuv kaybı yaşaması ve ruhsal-fiziksel gelişimlerinin derinden etkilenmesi, ülkedeki çocuk işçiliği dramının boyutlarını gözler önüne seriyor. Eyüp Can Güner'in ölümü, bu kan dondurucu istatistiklerin son acı örneği oldu.
Bakmadan Geçme




