Erzurum'un asırlık

Erzurum'da, Sultan 2. Abdülhamit döneminde Erzurum-Kars kara yolunun güney kısmında 2 bin 390 rakımda yapılan tarihi 'Ağzıaçık Tabyası' ihtişamını koruyor.

Erzurum’un Asırlık Savunma Mirası: Ağzıaçık Tabyası ve Osmanlı’nın Stratejik Kaleleri

Doğu Anadolu'nun kalbinde yer alan Erzurum, sahip olduğu tabyalarla yalnızca bir şehir değil; aynı zamanda bir savunma hattı, tarihî bir kale zinciri ve Osmanlı'nın doğu sınırındaki direniş ruhunun timsali olarak öne çıkıyor. Yüzyıllar boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış olan Erzurum, özellikle Osmanlı İmparatorluğu’nun 19. yüzyıl sonu politikalarında önemli bir askerî merkez hâline gelmiştir.

Erzurum Valiliği tarafından yapılan açıklamaya göre, bu kapsamda inşa edilen Ağzıaçık Tabyası, hem konumu hem de tarihî özellikleri ile dikkat çekmekte; Erzurum haber gündeminde kültürel mirasın korunmasına yönelik projeler arasında öne çıkmaktadır.

Sultan 2. Abdülhamit Döneminde İnşa Edilen Savunma Hatları

Sultan Abdülmecid ve Sultan Abdülaziz dönemlerinde başlatılan tabya inşaatları, özellikle Sultan 2. Abdülhamit döneminde stratejik bir plana dönüşmüş, Erzurum çevresine çok sayıda askerî yapı kazandırılmıştır. Bu yapılar arasında en dikkat çekenlerden biri de, 93 Harbi (1877–1878) sonrası inşa edilen Ağzıaçık Tabyası olmuştur.

1884–1896 yılları arasında yapılan bu tabya, Rus saldırılarına karşı geliştirilen savunma hattının bir parçası olarak konumlandırılmıştır. 2 bin 390 metre yükseklikte inşa edilen yapı, hem mimarisiyle hem de askerî fonksiyonuyla bölge tarihine damgasını vurmuştur.

Ağzıaçık Tabyası: Stratejik Konumun Kilit Noktası

Erzurum-Kars kara yolunun güneyinde, Hamam Deresi hattını gören bir noktada inşa edilen Ağzıaçık Tabyası, düşman birliklerinin İlave ve Uzunahmet Tabyalarını aşması hâlinde geri savunmayı sağlamak amacıyla planlanmıştır. Projesi Şahap Paşa tarafından çizilen yapı, doğrudan topçu atışı ve pusu taktiklerine uygun olarak tasarlanmış, Osmanlı savunma mühendisliğinin ileri düzey uygulamalarını yansıtmaktadır.

Tabyanın içinde 5 adet pusu odası, hendek, giriş binası, asıl tabya bölümü ve topçu yerleşkeleri gibi savunma odaklı bölümler yer almaktadır. Yapının iç mekân organizasyonu, dönemin askeri stratejilerine uygun olarak hem doğrudan çarpışma hem de geri çekilme planlarını destekleyen biçimde düzenlenmiştir.

Asırlık Tabya, Drone Görüntüleriyle Gün Yüzüne Çıkıyor

Günümüzde hâlâ ayakta duran bu yapı, drone ile havadan görüntülenerek kamuoyuyla paylaşılmış; bölgenin askerî ve mimari mirası hakkında geniş bir farkındalık yaratılmıştır. Havadan çekilen görüntülerde, tabyanın doğal coğrafya ile bütünleşmiş yapısı, savunma hattının stratejik konumlandırması ve mimari detayları net şekilde görülmektedir.

Erzurum’un coğrafi yapısı, savunma mimarisinin doğal topografya ile uyumlu inşa edilmesine olanak tanımış; bu da Osmanlı mühendisliğinin doğaya saygılı ama savaşçı kimliğini açıkça ortaya koymuştur.

Erzurum’daki Diğer Tarihî Tabyalar

Ağzıaçık Tabyası, Erzurum’un tabya zinciri içinde yalnızca bir halka olup, şehri çevreleyen diğer önemli savunma yapıları arasında şunlar yer almaktadır:

  • Mecidiye Tabyası: Sultan Abdülmecit döneminde inşa edilmiştir. Şehrin doğu yönünden gelebilecek saldırılara karşı korunması hedeflenmiştir.

  • Aziziye Tabyası: Sultan Abdülaziz döneminde tamamlanmış ve Nene Hatun’un kahramanlığıyla tarihe geçmiştir.

  • Uzunahmet ve Palandöken Tabyaları: 2. Abdülhamit döneminde tamamlanan bu yapılar, doğu-batı savunma hattının önemli parçalarıdır.

Bu yapılar, sadece askerî bir geçmişi yansıtmakla kalmaz; aynı zamanda Erzurum’un kültürel dokusunu oluşturan unsurlar arasında kabul edilir.

Erzurum’un Savunma Mimarisi: Bir Medeniyetin İzleri

Osmanlı döneminde sınır şehirlerinin askerî yapılaşması, doğrudan jeopolitik tehdit analizlerine göre şekillendirilmiştir. Erzurum gibi sınır kentlerinde, bu analizler ışığında geliştirilen tabya sistemleri, sadece savaş zamanında değil; barış zamanında da caydırıcılık unsuru olarak konumlandırılmıştır.

Ağzıaçık Tabyası'nın örneğinde olduğu gibi, yapılar yüksek rakımlarda, ulaşılması zor bölgelerde, doğal savunma avantajlarıyla birlikte inşa edilmiştir. Bu, aynı zamanda askerî lojistik ve istihkam faaliyetlerinin Osmanlı'da ne denli gelişmiş olduğunu da göstermektedir.

Koruma Altındaki Kültürel Varlıklar Arasında

Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın tesciliyle koruma altına alınan tabyalar, Erzurum'un turizm potansiyeli açısından da büyük önem taşımaktadır. Ağzıaçık Tabyası, bu kapsamda hem tarihî miras hem de turistik destinasyon olarak değerlendirilmekte; yapılan restorasyon ve tanıtım çalışmalarıyla, geleceğe taşınmaktadır.

Valilik, yerel yönetimler ve akademik çevreler, bu yapıların korunması için ortak projeler geliştirmekte; özellikle turizm rotaları, kültür turları ve eğitim amaçlı geziler aracılığıyla, halkın tabyalar hakkında bilgi edinmesi sağlanmaktadır.

Askerî Tarihten Kültürel Miras Yolculuğu

Ağzıaçık Tabyası, yalnızca bir askerî yapı değil; Erzurum’un toplumsal hafızasında iz bırakmış, tarihe tanıklık etmiş bir abide niteliğindedir. Bugün hâlâ ayakta olan bu yapı, hem fiziksel direncin hem de kültürel sürekliliğin simgesidir.

Bu tabya, Osmanlı’nın doğudaki duruşunun, Erzurum halkının mücadeleci ruhunun ve medeniyetin taşla yazılmış hikâyesinin bir parçasıdır.

Erzurum haber

Erzurum'un asırlık

Karaköse Haber - Bizi Sosyal Medyada Takip Edin!
AA

Bakmadan Geçme