Ekrem İmamoğlu hakkında sahte diploma iddialarıyla açılan dava başladı: Hapis cezası 8 yıl 9 aya kadar yükseliyor!

Silivri’deki Marmara Kapalı Ceza İnfaz Kurumu karşısında gerçekleştirilen duruşmaya İmamoğlu ve avukatları katılım gösterdi. Ekrem İmamoğlu, başka bir suç nedeniyle tutuklu bulunması dolayısıyla salonda hazır bulundu.

Destekleyici İsimler Duruşmada Bulundu

Duruşma esnasında CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İmamoğlu’nun eşi Dilek İmamoğlu, çocukları, babası Hasan İmamoğlu, CHP Genel Sekreteri Selin Sayek Böke, CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın ve diğer parti yöneticileri de salonda yer aldı. Ayrıca mahkeme kararıyla görevden uzaklaştırılan CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, İBB Başkanvekili Nuri Aslan ve çok sayıda vatandaş da duruşmaya katılarak destek verdiler. Duruşmaya katılanların sayısı, sürecin toplumda yarattığı etkiyi ve ekibin birleşik duruşunu gözler önüne serdi.

İmamoğlu’nun Kimlik Tespiti ve Gelir Durumu

Duruşmanın başlangıcında, İmamoğlu’nun kimlik tespiti yapıldı. İmamoğlu, eğitim bilgisi olarak “yüksek lisans” diplomasını belirtirken, aylık gelirinin ortalama 250 bin lira olduğunu ifade etti. Bu bilgi, hem İmamoğlu’nun kariyer geçmişine ışık tutarken hem de ekonomik durumu hakkında fikir veren bir veri olarak dikkat çekti. Durum, gelecekteki yasal süreçler için de önemli bir detay olarak kayda geçti.

İddianamenin Detayları Ortaya Çıktı

Duruşmanın devamında mahkeme hakimi, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamenin özetini sundu. İddianamede, 18 Eylül 2024 tarihli bir CİMER başvurusunun ardından sahte diploma iddialarıyla ilgili şikayet dilekçesi sunulduğu duyuruldu. Soruşturma sonucunda, İmamoğlu’nun Kıbrıs’taki University College of Northern Cyprus’ta 1990 yılında eğitim aldığı, fakat bu kurumun YÖK tarafından tanınmadığı yönündeki bilgiler dikkat çekti. Söz konusu süreçte, İstanbul Üniversitesine geçişinin nasıl gerçekleştiği de karmaşık bir durum olarak ele alındı.

YÖK ve Öğrenci kayıtları Üzerine Suçlamalar

İddianamede, İmamoğlu’nun yatay geçiş kontenjanları üzerinde hileli uygulamalar yapıldığına dair ifadeler yer alıyor. Bazı öğrencilerin kayıtlarının silindiği ve yeni isimlerin eklendiği, 3 kişilik kontenjana 54 öğrenci alındığı bilgisi veriliyor. Bu türden yanlış uygulamaların, Yükseköğretim Kurulu’na (YÖK) karşı kaydedilen belgelerle birlikte farklı bir suç grubu oluşturabileceği belirtiliyor. Ayrıca İmamoğlu’nun, söz konusu belgelerle resmi mercilere sahtecilik amacıyla başvurduğu ve bu bağlamda zincirleme şekilde suç işlediği iddiaları da gündeme getirildi.

Mahkeme Cezası ve Müsadere Talebi

Duruşmada, mahkeme İmamoğlu hakkında toplam 2 yıl 6 aydan 8 yıl 9 aya kadar hapis cezası talep ediyor. Ayrıca, sahte belgelerin müsadere edilmesine yönelik talep de mahkemece gündeme getirildi. Eğer ceza kararı kesinleşirse, Türk Ceza Kanunu’nun 53. maddesi gereğince bazı hakların yoksun kalması da isteniyor. Bu durum, İmamoğlu’nun siyasi ve sosyal hayatında ciddi sonuçlar doğurabileceği anlamına geliyor.