Dünya dereceli Ağrılı sporcu Sibel Oruç'un başarıya uzanan yolu
Ağrı'da kickboks branşında tek kadın sporcu olarak yıllardır mücadele veren Sibel Oruç, Türkiye ve dünya çapındaki başarılarıyla hem bölgenin spor algısını değiştirdi hem de genç kızlara ilham oldu.
Ağrı Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü bünyesinde çalışmalarını sürdüren ve kentte kickboks alanındaki tek kadın sporcu olma özelliğini taşıyan Sibel Oruç, zorlu antrenman şartlarına rağmen elde ettiği ulusal ve uluslararası başarılarla dikkatleri üzerine çekiyor. Salonda 60 erkek sporcu ile aynı disiplin içinde çalışan Oruç, hem bölgenin spor kültüründe bir ilki temsil ediyor hem de kendisinden sonra gelecek genç kadın sporculara cesaret aşılıyor.
Başlangıçta fazla kiloları nedeniyle spora yöneldiğini anlatan Oruç, kickboksta kendine özgü bir yeteneği olduğunu kısa sürede fark ettiğini dile getirdi. “Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü’ne başvurduğumda bu branşa yatkınlığım olduğunu anladık. Hem erkek hem kadın sporcularla yaptığım çalışmalarda bunu daha net gördüm. Bu coğrafyanın zorlukları insana farklı bir direnç katıyor” sözleriyle sürecini özetledi.
Yaklaşık yedi yıldır salonda tek kadın sporcu olarak antrenman yaptığını belirten Oruç, bu durumun hem fiziksel hem de psikolojik etkilerine değindi. Başlarda ailesinden destek görmediğini söyleyerek, “Özellikle derslerimin zarar görebileceği düşüncesiyle spor yapmam çok sıcak karşılanmamıştı. İlk Türkiye şampiyonluğumdan sonra bu algı tamamen değişti. Başarıyı görünce ailem, özellikle babam beni tüm kalbiyle desteklemeye başladı. Bu destek benim için çok kıymetli” ifadelerini kullandı. Erkek sporcularla antrenman yapmanın kendisini güçlendirdiğini ancak zaman zaman yalnız hissettirdiğini anlatan Oruç, antrenörünün inancı ve desteğinin bu süreçte en büyük motivasyon kaynağı olduğunu vurguladı: “Tek kız olmanın güzel yanı, antrenörümün emeğini boşa çıkarmamak için daha çok çalışmam gerektiğini bilmekti. Ailemi, çevremi ve bu spora yönelik önyargıları kırmak için elimden geleni yaptım.”
Muaythai ve kickboks branşlarında Türkiye, Avrupa ve dünya çapında dereceleri bulunan genç sporcu, en büyük motivasyonunun ringde Türk bayrağını dalgalandırmak olduğunu söyledi. “Uluslararası turnuvalarda ülkemi temsil etmek tarif edilemez bir gurur. On yıl sonra kendi sikletinde herkesin ‘favori sporcu’ olarak gördüğü bir isim olmak istiyorum. Şampiyonluk kazanmak mümkündür ama favori olmak bambaşka bir seviyedir” dedi.
Ağrı Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü antrenörlerinden Yusuf Göksugüzel ise Oruç’un başarı hikâyesinin bölgede önyargıları yıkan güçlü bir örnek olduğuna dikkat çekti. Pandemi döneminde tanıştıklarını belirten Göksugüzel, “Salona kilo vermek için gelmişti ama içindeki cevheri hemen fark ettim. Tek kadın sporcu olarak geldiğinde birçok kişi ‘Bir kadın neden bu sporu yapsın?’ diye soruyordu. Biz de neden yapmasın diye gösterdik. Bugün dünya, Avrupa ve Türkiye derecelerine sahip” ifadelerini kullandı. Oruç’un sadece başarılarıyla değil, açtığı yolla da değer taşıdığını söyleyen Göksugüzel, “Şu an 60-65 sporcumuz var ve içlerinde tek çiçeğimiz Sibel. İlk göz ağrımız. Ondan tek isteğim, kendi gibi yeni Sibelleri bu salona kazandırması. Açtığı yolun çiçekleri çoğalsın istiyoruz” dedi.
Bakmadan Geçme
