Doğubayazıt'i Kim Fethetti?
Doğu Anadolu'nun en kadim şehirlerinden biri olan Doğubayazıt, tarih boyunca stratejik konumu nedeniyle birçok medeniyetin gözdesi olmuştur.
Doğubayazıt’ı Kim Fethetti? Tarihin Derinliklerinden Osmanlı’ya Uzanan Fetih Hikayesi
Doğu Anadolu’nun en kadim şehirlerinden biri olan Doğubayazıt, tarih boyunca stratejik konumu nedeniyle birçok medeniyetin gözdesi olmuştur. Ağrı iline bağlı bu önemli ilçe, hem Asya ile Anadolu arasındaki geçiş noktası hem de ticaret yollarının birleşim yeri olması nedeniyle yüzyıllar boyunca sayısız kez el değiştirmiştir. Bugün sınır kenti olarak bilinen Doğubayazıt’ın kim tarafından fethedildiği ve bu fetihle birlikte nasıl Osmanlı topraklarına katıldığı, tarihin en dikkat çekici dönemlerinden birine işaret eder.
Doğubayazıt’ın Tarih Öncesi Dönemlerinden İlk Yerleşimlerine
Doğubayazıt’ın tarihi, fetihlerle şekillenmeden çok daha önce başlamıştır. Arkeolojik araştırmalar, bölgenin Urartular dönemine kadar uzanan bir yerleşim geçmişine sahip olduğunu ortaya koyar. Urartular, Van Gölü çevresinde güçlü bir uygarlık kurmuş ve Doğubayazıt’ı da bu egemenlik alanına dahil etmiştir. Bu dönemde bölge, tarıma elverişli ovaları ve dağlık yapısıyla hem savunma hem de üretim açısından stratejik bir konumdaydı.
Urartuların ardından bölge sırasıyla Medler, Persler, Roma ve Bizans egemenlikleri altına girmiştir. Ancak her dönem, Doğubayazıt’ın sınır hattında yer alması sebebiyle sık sık savaşlara sahne olmuştur. Bu durum, bölge halkının kültürel yapısını da etkilemiş ve farklı medeniyetlerin izlerini bir arada barındıran bir kimliğin oluşmasına neden olmuştur.
Türklerin Anadolu’ya Girişiyle Yeni Bir Dönem Başladı
1071 Malazgirt Zaferi, Doğu Anadolu’da Türk hakimiyetinin başlangıcı olarak kabul edilir. Alparslan komutasındaki Selçuklu ordusunun Bizans’a karşı kazandığı bu zafer, Anadolu’nun kapılarını Türklere açmış ve Doğubayazıt da bu yeni dönemin bir parçası haline gelmiştir.
Selçuklular, fetihlerle bölgeyi kontrol altına alırken Doğubayazıt çevresi de bu süreçte Türklerin yerleştiği önemli bir merkez haline geldi. Bölgeye yerleşen Oğuz boyları, hem tarım hem hayvancılıkla uğraşarak yerel ekonomiyi canlandırdı. Böylece Doğubayazıt, Türk-İslam kültürünün izlerini taşımaya başlayan bir yerleşim yeri haline geldi.
Ancak Selçuklu hakimiyeti uzun sürmedi. Moğol istilaları ve ardından gelen İlhanlı hâkimiyeti, bölgedeki dengeleri değiştirdi. 13. yüzyıldan itibaren Doğubayazıt, sık sık el değiştiren bir sınır kenti haline geldi ve bu durum Osmanlı dönemine kadar sürdü.
Osmanlı-Safevi Mücadelesinde Doğubayazıt’ın Stratejik Önemi
Doğubayazıt’ın Osmanlı topraklarına katılması, 16. yüzyılın başlarında yaşanan Osmanlı-Safevi mücadeleleriyle doğrudan bağlantılıdır. Dönemin iki büyük gücü, Anadolu’nun doğu sınırlarında hakimiyet kurmak için uzun yıllar süren savaşlara girişmiştir.
Yavuz Sultan Selim’in 1514 yılında kazandığı Çaldıran Zaferi, bu mücadelenin dönüm noktası olmuştur. Bu zaferin ardından Osmanlı ordusu Doğu Anadolu’da hızla ilerlemiş ve Van, Erzurum, Bitlis, Diyarbakır gibi şehirlerle birlikte Doğubayazıt da Osmanlı hakimiyetine girmiştir.
Yani Doğubayazıt, 1514 yılında Yavuz Sultan Selim komutasındaki Osmanlı kuvvetleri tarafından fethedilmiştir. Safevilerden alınan şehir, bu tarihten itibaren Osmanlı topraklarına dahil edilmiştir. Osmanlı, bölgenin stratejik önemini fark ederek burayı hem askeri hem ticari anlamda güçlendirmiş, sınır güvenliğini sağlamak amacıyla kaleler ve karakollar inşa etmiştir.
Bu dönemde bölge, “Doğu Beyazıt” olarak anılmaya başlanmış ve Erzurum Eyaleti’ne bağlanmıştır. Osmanlı döneminde şehir, özellikle İran’la yapılan ticarette önemli bir durak noktası haline gelmiştir.
İshak Paşa Sarayı ve Osmanlı Kültürünün Bölgedeki İzleri
Osmanlı döneminde Doğubayazıt, sadece askeri ve ticari değil, aynı zamanda kültürel olarak da büyük gelişim göstermiştir. Bunun en büyük kanıtı, 18. yüzyılda Çolak Abdi Paşa ve oğlu İshak Paşa tarafından yaptırılan İshak Paşa Sarayı’dır.
Bu saray, Osmanlı mimarisinin doğudaki en ihtişamlı örneklerinden biri olarak kabul edilir. Sadece bir idari merkez değil, aynı zamanda sanat, estetik ve gücün birleştiği bir sembol olmuştur. Saray, Doğubayazıt’ın Osmanlı döneminde ne kadar önemli bir konuma sahip olduğunu gözler önüne serer.
Doğubayazıt, Osmanlı döneminde kültürel anlamda da zenginleşmiş, camiler, medreseler ve hanlarla donatılmıştır. Bu da bölgenin hem ticari hem dini olarak önemini artırmıştır.
Cumhuriyet Döneminde Doğubayazıt’ın Yeni Kimliği
Osmanlı döneminde yüzyıllarca stratejik öneme sahip olan Doğubayazıt, Cumhuriyet’in ilanından sonra Ağrı iline bağlanarak yeni bir idari kimlik kazanmıştır. Günümüzde ise hem tarihi mirası hem de sınır ticaretiyle ön plana çıkan bir ilçedir.
1514 yılında Osmanlı topraklarına katılan Doğubayazıt, tarih boyunca farklı kültürlerin buluştuğu bir merkez olmayı sürdürmüş, bugün de hem Türkiye’nin doğusundaki tarihsel kimliğini hem de modern yüzünü koruyan bir şehir olarak yaşamaya devam etmektedir.
Kaynak: Zeki Ersin Yıldırım
Bakmadan Geçme