Diyarbakır İsmi Nereden Gelmektedir?

Şehrin adı, binlerce yıl süren bu tarihsel süreçte defalarca değişmiş, her dönem kendi diline ve kültürüne göre farklı biçimlerde kayıtlara geçmiştir.

Diyarbakır’ın Adı Üzerine Tarihî Bir Yolculuk

Diyarbakır, tarih boyunca birçok uygarlığın merkezi olmuş, Anadolu’nun en eski yerleşim alanlarından biri olarak bilinir. Şehrin adı, binlerce yıl süren bu tarihsel süreçte defalarca değişmiş, her dönem kendi diline ve kültürüne göre farklı biçimlerde kayıtlara geçmiştir. Bugün kullandığımız “Diyarbakır” adı ise hem Arapça kökenli bir terimden hem de bölgenin tarihî kimliğinden izler taşır.

Bölgede yapılan arkeolojik kazılar, Diyarbakır’ın geçmişinin Neolitik Çağ’a kadar uzandığını göstermektedir. Bu kadar köklü bir tarihe sahip bir şehrin adının da çeşitli kültürel katmanlardan etkilenmesi kaçınılmaz olmuştur. Adın kökeni, tarihçilerin ve dil bilimcilerin uzun süredir üzerinde durduğu konulardan biridir.

Amed: Şehrin En Eski Bilinen Adı

Diyarbakır’ın bilinen en eski adlarından biri “Amed” veya “Amida”dır. Bu isim, Romalılar ve Bizanslılar döneminde de kullanılmış, tarihî kayıtlarda sıklıkla yer almıştır. “Amed” kelimesinin kökeni üzerine farklı görüşler bulunsa da, genellikle Asurca “Amid” kelimesinden türediği düşünülür. Bu ifade, “yüksek yerleşim yeri” ya da “kale kenti” anlamına gelmektedir.

Romalılar döneminde “Amida” olarak kayıtlara geçen şehir, güçlü surları ve stratejik konumuyla ön plana çıkmıştır. Bu dönemde, Fırat ve Dicle nehirleri arasındaki bölgede en önemli ticaret ve askeri üslerden biri haline gelmiştir. Günümüzde de halk arasında “Amed” adı kültürel bir sembol olarak yaşamaya devam etmektedir.

Arapların Bölgeye Gelişi ve “Diyarbekr” Adı

7. yüzyılda İslam ordularının bölgeye girmesiyle birlikte şehrin adı “Diyarbekr” olarak anılmaya başlanmıştır. “Diyar” kelimesi Arapça kökenlidir ve “ülke, bölge” anlamına gelir. “Bekr” ise Arap kabilelerinden birinin adıdır. Rivayete göre, bölge fethedildiğinde burada yaşayan Arap Bekr kabilesi, şehrin yönetiminde önemli bir rol üstlenmiştir. Bu nedenle bölgeye “Bekrlerin diyarı” anlamında “Diyar-i Bekr” denmiştir.

Zamanla bu ifade halk arasında sadeleşerek “Diyarbekir” haline dönüşmüştür. Osmanlı döneminde resmi belgelerde ve haritalarda bu isim uzun yıllar boyunca kullanılmıştır. Şehrin adı, hem Arap kültürünün etkisini hem de bölgedeki etnik çeşitliliği yansıtan önemli bir tarihsel iz taşır.

Cumhuriyet Döneminde “Diyarbakır” Adının Kabulü

Cumhuriyet’in ilanından sonra Türkiye genelinde yapılan dil sadeleştirmeleri kapsamında “Diyarbekir” adı, 1937 yılında resmî olarak “Diyarbakır” şeklinde değiştirilmiştir. Bu değişiklik, Atatürk’ün önerisiyle yapılmıştır. Rivayete göre Atatürk, şehri ziyaret ettiği sırada burada üretilen siyah bazalt taşlarını görmüş ve “Bu şehir, bakır değil kara taştan yapılmış” diyerek adın “Diyarbakır” olarak değiştirilmesini istemiştir.

Bu açıklama, halk arasında uzun yıllar boyunca benimsenmiş ve adeta efsaneleşmiştir. Her ne kadar dilbilimsel olarak “bakır” kelimesi Arapça kökenli “bekr” sözcüğünün yerini almış olsa da, bu değişiklik hem Türkçe telaffuzu kolaylaştırmış hem de yeni devletin kimliğine uygun bir isimlendirme olmuştur. Böylece “Diyarbakır” adı, hem tarihî kökenleri koruyan hem de modern döneme uyum sağlayan bir anlam kazanmıştır.

Diyarbakır Adının Anlamı ve Kültürel Sembolizmi

“Diyarbakır” ismi, kelime anlamı bakımından “Bakır diyarı” veya “Kara taşların ülkesi” şeklinde yorumlanır. Ancak bu ifade, yalnızca maddi bir çağrışım değil, aynı zamanda bölgenin kültürel ve coğrafi kimliğini de simgeler. Şehrin surları, tamamı siyah bazalt taşından yapılmıştır ve bu taşlar Diyarbakır’ın mimarisine benzersiz bir kimlik kazandırmıştır.

Bugün Diyarbakır denildiğinde akla gelen ilk şeylerden biri, bu siyah taş surlardır. UNESCO tarafından Dünya Mirası olarak kabul edilen surlar, şehrin “kara taşların diyarı” olarak anılmasını pekiştirmiştir. Ayrıca Dicle Nehri’nin bereketi, ovanın zenginliği ve tarih boyunca birçok kültürün burada bir araya gelmiş olması, “Diyarbakır” adını sadece bir şehir ismi değil, bir medeniyet simgesi haline getirmiştir.

Farklı Kültürlerde Diyarbakır Adının Yansımaları

Diyarbakır, binlerce yıllık geçmişi boyunca farklı kültürlerin ve dillerin buluşma noktası olmuştur. Kürtçe’de “Amed”, Süryanice’de “Amida”, Arapça’da “Diyar-i Bekr” olarak anılan şehir, bu yönüyle hem tarihsel hem de kültürel bir çeşitliliğin simgesidir.

Her kültür, şehre kendi anlamını yüklemiştir. Kimine göre burası “bereketli toprakların ülkesi”, kimine göre “kalelerin şehri”, kimine göreyse “medeniyetlerin kalbidir.” Bu çok katmanlı yapı, Diyarbakır adının hem geçmişe hem bugüne ait bir kimlik taşımasını sağlamıştır.

Bugün “Diyarbakır” adı, hem Anadolu’nun tarihsel zenginliğini hem de farklı kültürlerin birlikte var olabildiği kadim bir şehrin ruhunu yansıtır. Adının kökeni her ne kadar binlerce yıllık bir geçmişe dayansa da, anlamı ve önemi her dönemde yeniden şekillenmiş, şehrin güçlü kimliğiyle bütünleşmiştir.

Kaynak: Zeki Ersin Yıldırım

Karaköse Haber - Bizi Sosyal Medyada Takip Edin!

Bakmadan Geçme