Dilovası'ndaki faciada şok ifadeler ortaya çıktı

Kocaeli'nin Dilovası ilçesinde, aralarında Ağrılı hemşehrilerimizin de bulunduğu 7 kişinin hayatını kaybettiği parfüm fabrikası yangınına ilişkin hazırlanan iddianamede, ihmaller zinciri ve şüphelilerin kaçırılmasına yönelik planlara dair çarpıcı ifadeler yer aldı.

Kocaeli’nin Dilovası ilçesinde bulunan bir parfüm fabrikasında meydana gelen ve 7 kişinin yaşamını yitirdiği yangına ilişkin yürütülen soruşturma tamamlanarak iddianame hazırlandı. Gebze Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan 91 sayfalık iddianamede, olay öncesi ve sonrasında yaşanan ihmallerin yanı sıra, şüphelilerin kaçırılmasına yönelik iddialar da ayrıntılı şekilde yer aldı. Yangında hayatını kaybedenler arasında Ağrılı hemşehrilerimizin de bulunması, acıyı daha da derinleştirdi.

Olay, 8 Kasım tarihinde Dilovası Mimar Sinan Mahallesi’nde bulunan Ravive Kozmetik isimli iş yerinde meydana geldi. Fabrikada yaşanan patlamanın ardından çıkan yangında Hanım Gülek (65), Esma Dikan (65), Şengül Yılmaz (55), Tuncay Yıldız (48), Tuğba Taşdemir (18), Nisa Taşdemir (17) ve Cansu Esatoğlu (16) hayatını kaybetti. Yangın, bölgede büyük üzüntüye yol açarken, özellikle yaşları küçük olan işçilerin ölümü kamuoyunda geniş yankı uyandırdı.

Soruşturma kapsamında gözaltına alınan 11 şüpheliden şirket sahibi Kurtuluş Oransal ile şirket yetkilileri İsmail Oransal, Altay Ali Oransal, Aleyna Oransal ve Gökberk Güngör, “Olası kastla öldürme” suçlamasıyla tutuklandı. Ali Osman A. ve Onay Y. ise “Suçluyu kayırma” suçlamasıyla cezaevine gönderildi. Diğer şüpheliler H.E., G.B., Ö.A. ve Güven Demirbaş adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Tutuklanan firma sahibi Kurtuluş Oransal, cezaevinde geçirdiği kalp krizi sonucu hayatını kaybetti. Olayın ardından ihmali olduğu değerlendirilen SGK ve İŞKUR yetkililerinin de açığa alındığı öğrenildi.

İddianamede, İsmail Oransal, Altay Ali Oransal, Aleyna Oransal ve Gökberk Güngör hakkında “Olası kastla öldürme” suçundan 7’şer kez müebbet hapis cezası istendi. Ayrıca “Nitelikli mala zarar verme” suçundan da hapis cezaları talep edildi. Bazı sanıklar hakkında ise “Bilinçli taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma” ve “Suçluyu kayırma” suçlarından dava açılması istendi.

Dosyada yer alan tanık ve mağdur ifadeleri, iş yerindeki ihmalleri gözler önüne serdi. İşçilerden Keriman Miskin, hiçbir eğitim almadığını ve koruyucu ekipman verilmediğini belirtirken, “Sigorta denetimine gelindiğinde sigortasız olanları eve gönderdiler” dedi. Yaralı kurtulan Ayten Aras ise, “Bize koruyucu elbise verilmedi, evden geldiğimiz kıyafetlerle çalışıyorduk. Günlük 800 TL yevmiye ile çalışıyorduk” ifadelerini kullandı.

Hayatını kaybedenlerin yakınlarının ifadeleri de iddianamede yer aldı. 17 yaşındaki kızı Nisa Taşdemir’i kaybeden baba Vedat Taşdemir, kızının imalat işinde çalıştırıldığını sonradan öğrendiğini belirtti. Aileler, yakınlarının cansız bedenlerini ancak DNA testleriyle teşhis edebildiklerini anlattı.

İddianamenin en dikkat çekici bölümlerinden biri ise şüphelilerin kaçış planına ilişkin iddialar oldu. Şüpheli Onay Y., Ali Osman A.’nın kendisine,
“Canlarını sıkmasınlar, rahat olsunlar. Onları çok sağlam bir şekilde karşıya geçireceğiz. Maddi imkanımız ve gücümüz var. En kötü ihtimalle biz avukatları devreye sokacağız, suçu babaları üstlenecek. Onlara bir şey olmayacak. Bu konuşmalarımı yeğenlerime ilet.”
dediğini öne sürdü.

Hazırlanan iddianame, Dilovası’ndaki facianın yalnızca bir iş kazası olmadığını, ihmaller ve olay sonrası yapılan planlarla çok yönlü bir soruşturmayı gerektirdiğini ortaya koydu.

Karaköse Haber - Bizi Sosyal Medyada Takip Edin!

Bakmadan Geçme