Deprem sonrası yeniden yapılanma çeyrek büyümesine nasıl yansıdı?
TÜİK verilerine göre yılın üçüncü çeyreğinde ekonomiye en yüksek katkıyı sağlayan inşaat sektörü, kentsel dönüşümden altyapı yatırımlarına, deprem bölgesindeki yeniden inşadan özel projelere kadar genişleyen faaliyet alanıyla büyümenin lokomotifi hâline geldi.
Türkiye ekonomisi yılın üçüncü çeyreğinde geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 3,7 büyüyerek kesintisiz büyüme serisini 21 çeyreğe çıkardı. TÜİK’in açıkladığı verilere göre üretim yöntemiyle hesaplanan Gayri Safi Yurt İçi Hasıla cari fiyatlarla yüzde 41,6 artarak 17 trilyon 424 milyar 718 milyon liraya ulaştı; üçüncü çeyrek GSYH değeri ise 432 milyar 880 milyon dolar olarak kaydedildi.
Ekonomik faaliyetler detaylandırıldığında, inşaat sektörünün zincirlenmiş hacim endeksi bazında yüzde 13,9 ile en yüksek büyümeyi gösterdiği ortaya çıktı. İnşaatı yüzde 10,8 ile finans-sigorta ve yüzde 10,1 ile bilgi-iletişim sektörleri takip etti.
Sektör temsilcileri, bu performansın konut üretimi, kentsel dönüşüm ve altyapı yatırımlarındaki belirgin hızlanma sayesinde oluştuğunu ifade ederek, sektörün büyümeye verdiği desteğin giderek güçlendiğine dikkat çekti.
Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB) Başkanı Erdal Eren, inşaatın son üç çeyrekte olduğu gibi temmuz-eylül döneminde de ekonomiye en yüksek katkıyı sağladığını belirterek, sektörün pozitif büyümesini kesintisiz 12 çeyreğe taşıdığını paylaştı. Eren, “Sektörün gösterdiği performans, deprem bölgesindeki yeniden inşa çalışmalarının hız kazanmasıyla birlikte sanayi, enerji ve ulaştırma yatırımlarının güçlendiğini açıkça ortaya koyuyor.” dedi.
İnşaat üretim endeksi, yapı izinleri, konut satışları, maliyet endeksi ve ciro verilerinin de bu geniş tabanlı büyümeyi desteklediğini vurgulayan Eren, özellikle kamu altyapı yatırımları ile sanayi ve lojistik projelerinin sektörde üretimi ciddi biçimde artırdığını söyledi. Konut satışlarının yatay seyretmesinin ise büyümenin daha çok üretim ve yatırımdan kaynaklandığını gösterdiğini ifade etti.
Eren, jeopolitik riskler ve küresel ölçekte finansal sıkılaşmanın sektörde temkinli bir beklenti yarattığını belirtirken, “Konut dışı özel yatırımların güçlendirilmesi, finansman koşullarının stabil seyretmesi ve kamu projelerinin devamı sürdürülebilir büyüme için kritik” değerlendirmesini yaptı.
Anadolu Yakası İnşaat Müteahhitleri Derneği (AYİDER) Başkanı Hakan Şişik ise üçüncü çeyrekteki yüzde 13,9’luk artışın inşaatın ekonomideki taşıyıcı rolünü yeniden ortaya koyduğunu söyleyerek, depremin etkilediği 11 ilde yürütülen çalışmaların sektöre ivme kazandırdığını belirtti. “Yarısı Bizden” kampanyasıyla hızlanan kentsel dönüşümün yanı sıra altyapı ve üstyapı yatırımlarının büyümeyi desteklediğini ifade eden Şişik, 2026’da planlanan 500 bin konut projesinin devreye girmesi hâlinde ivmenin devam edeceğini söyledi. Ayrıca konut kredilerinde iyileştirme çağrısında bulundu.
Gayrimenkul ve İnşaat Platformu Başkanı Mustafa Ekiz ise inşaatın reel üretim, yatırım ve istihdama güçlü katkı sunduğunu belirterek, “Bu tablo, konut ve altyapı yatırımlarından kentsel yenilemeye kadar pek çok alanda ciddi bir canlanmanın göstergesi” dedi. Ekiz’e göre yabancı yatırımcı ilgisinin artması ve devlet-özel sektör işbirliklerinin çoğalması sektörün potansiyelini büyütüyor.
GAPAS Başkanı Mustafa Kemal Şahin de üçüncü çeyreğin inşaata dayalı büyümesinin, Türkiye’nin yeniden yapılanma sürecinin en somut göstergesi olduğunu belirterek, inşaatın 250’den fazla sektörü tetikleyen bir kaldıraç işlevi gördüğünü vurguladı. Şahin, arz eksiğinin giderilmesi için planlı, talep odaklı ve finansmanla uyumlu üretimin önemine işaret ederek, dengeli bir ticari-konut yatırımı dağılımının sektörün uzun vadeli sağlığı açısından gerekli olduğunu söyledi. Türkiye’nin 2025–2030 döneminde ticari gayrimenkulde bölgesel bir çekim merkezi olma potansiyeline sahip olduğunu, ancak bunun doğru proje seçimi, şeffaf veri akışı ve planlı gelişimle mümkün olacağını ifade etti.
Bakmadan Geçme