Çocuğunuz zayıf karne getirdiyse bu hataları yapmayın
2024-2025 eğitim öğretim yılının sona ermesiyle yaklaşık 20 milyon öğrenci karnesini aldı. Tatil coşkusu yaşanırken, karne döneminde çocuklara nasıl yaklaşılması gerektiği konusu da yeniden gündeme geldi.
2024-2025 eğitim öğretim yılının sona ermesiyle yaklaşık 20 milyon öğrenci karnesini aldı. Tatil coşkusu yaşanırken, karne döneminde çocuklara nasıl yaklaşılması gerektiği konusu da yeniden gündeme geldi. Klinik Psikolog Selenay Yücel Keleş, bu süreçte ebeveynlerin dikkatli, dengeli ve destekleyici bir tutum sergilemeleri gerektiğini vurguladı.
Keleş, “Beklenmeyen ya da istenmeyen karne notlarına verilen olumsuz tepkiler, çocukların özgüvenini zedeleyebilir, kaygı düzeylerini artırabilir. Oysa karne, sadece çocuğun akademik performansını yansıtır; kişiliğini, yeteneklerini veya potansiyelini tam olarak göstermez” diyerek ailelere uyarılarda bulundu.
Çocukların bireysel gelişim hızlarının ve öğrenme biçimlerinin birbirinden farklı olduğuna dikkat çeken Keleş, karnesi zayıf olan öğrencilere yaklaşımın eleştirel değil, yapıcı olması gerektiğini belirtti. Aynı zamanda başarılı notlar getiren çocuklara da sadece sonuç üzerinden değil, gösterdikleri emek ve çaba üzerinden takdir sunulması gerektiğini ifade etti.
Zayıf karne getiren çocuklara karşı yargılayıcı bir dil kullanılmaması gerektiğini söyleyen Keleş, “Çocuğunuza, ‘Bu notu neden aldın?’ demek yerine, ‘Sence bu derslerde ne gibi zorluklar yaşadın?’, ‘Sana nasıl yardımcı olabilirim?’ gibi sorular sormak çok daha faydalı olacaktır. Bu yaklaşım, çocuğun kendini suçlu hissetmesini engeller ve çözüm odaklı bir iletişim ortamı yaratır” dedi.
Keleş, ebeveynlerin bu dönemi bir değerlendirme ve planlama süreci olarak görmeleri gerektiğini belirterek, “Zayıf notları başarısızlık değil, gelişim alanı olarak görmek gerekir. Bu doğrultuda çocukla birlikte ulaşılabilir hedefler belirlemek, motivasyonunu artırır ve sorumluluk bilincini geliştirir” dedi.
Karnesi yüksek olan çocuklara ödül verilmesi konusuna da değinen Keleş, “Ödül sistemi kısa vadede etkili görünse de uzun vadede çocuğun içsel motivasyonunu azaltabilir. Bunun yerine çocuğun gösterdiği çabanın sözel olarak takdir edilmesi çok daha kalıcı ve sağlıklı bir etki bırakır. Örneğin, ‘Bu yıl çok çalıştın, seninle gurur duyuyorum’ gibi ifadeler çocuğun özgüvenini destekler” dedi.
Son olarak, çocukların en çok ihtiyaç duyduğu şeyin ebeveynlerinin sevgisi ve desteği olduğunu vurgulayan Keleş, “Her çocuğun ilgi alanı, öğrenme hızı ve gelişim süreci farklıdır. Önemli olan, çocuğu olduğu gibi kabul etmek ve ona güven vermektir. Kıyaslama, yargılama ve cezalandırma yerine destekleyici bir yaklaşım, çocuğun hem akademik hem de duygusal gelişimine katkı sağlar” dedi.
Bakmadan Geçme





