Bursa'daki Orman Yangınlarını Kim, Neden Çıkardı?

Bursa’nın Gürsu, Kestel ve Orhaneli ilçelerinde 26 Temmuz günü öğle saatlerinde başlayan ve hızla yayılan orman yangınları, bölge halkını endişeye sevk etti. Yangınlar, rüzgarın etkisiyle geniş bir alana yayılırken, yetkililer ve uzmanlar yangınların çıkış nedenine dair araştırmalarını sürdürüyor. Ancak, ortaya atılan iddialar ve sosyal medyada dolaşan söylentiler, olayın ardında yatan gerçekleri sorgulamaya itiyor.

Yangınların Başlangıcı ve Yayılma Süreci

Bursa Orman Bölge Müdürlüğü’nden alınan bilgilere göre, yangınlar ilk olarak Gürsu ve Kestel ilçeleri arasındaki ormanlık alanda ve Orhaneli ilçesi Harmancık yolu Meyran mevkiinde tespit edildi. Saat 16.00 civarında başlayan alevler, kuru hava koşulları ve saatte 40 kilometreye ulaşan rüzgarın etkisiyle kısa sürede kontrol edilemez bir boyuta ulaştı. Yangınlar, Gürsu TOKİ Konutları ve Osmangazi ilçesindeki Avdancık köyü gibi yerleşim yerlerini tehdit ederken, Karahıdır ve İğdir mahallelerinde toplam 1765 kişi tahliye edildi.

Yangınlara müdahale için 13 hava aracı, 30 arazöz, 8 iş makinesi ve 200’den fazla personel görevlendirildi. Gece boyunca karadan sürdürülen çalışmalar, sabah saatlerinde hava araçlarının devreye girmesiyle yoğunlaştı. Yetkililer, yangının büyük ölçüde kontrol altına alındığını ve soğutma çalışmalarının devam ettiğini duyurdu.

Yangınların Nedeni: İhmalkarlık mı, Sabotaj mı?

Yangınların çıkış nedeni henüz resmi olarak açıklanmadı. Ancak, uzmanlar ve yerel kaynaklar, olası sebepler arasında insan kaynaklı ihmallerin öne çıktığını belirtiyor. Tarım ve Orman Bakanlığı’na bağlı ekipler, yangın bölgesinde detaylı bir inceleme başlatırken, şu ana kadar elde edilen bulgular, yangınların birden fazla noktada eş zamanlı olarak başlamış olabileceğini gösteriyor. Bu durum, sabotaj iddialarını da gündeme getirdi.

Sosyal medyada, özellikle X platformunda, yangınların “terör yanlısı bir grup” tarafından çıkarıldığına dair iddialar dolaşıma girdi. Bir kullanıcı, “Ateşin Çocukları” adlı bir grubun yangını üstlendiğini öne sürdü, ancak bu iddia İletişim Başkanlığı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi tarafından yalanlandı. Merkez, bu tür paylaşımların gerçeği yansıtmadığını ve halkı paniğe sevk etmeyi amaçladığını belirtti. Buna rağmen, bazı yerel vatandaşlar, yangınların eş zamanlı başlamasının tesadüf olamayacağını ve sabotaj ihtimalinin araştırılması gerektiğini savunuyor.

Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, yangınların çıkış nedenine dair kesin bir bilgi olmadığını vurgularken, 

“Yangının nereden ve nasıl çıktığını bilmiyoruz. Şu an önceliğimiz alevleri söndürmek ve vatandaşlarımızın güvenliğini sağlamak” 

dedi. Bozbey, yangının yaklaşık 3 bin hektarlık bir alanda etkili olduğunu tahmin ettiklerini belirtti.

Uzmanlardan Çarpıcı Değerlendirmeler

Çevre bilimci Dr. Ayşe Yılmaz, yangınların çıkış nedenine dair yaptığı değerlendirmede, iklim değişikliğinin etkilerine dikkat çekti:

 “Son yıllarda artan sıcaklıklar ve azalan nem oranı, ormanları bir kibrit çöpüne bakar hale getirdi. Ancak, Bursa’daki yangınların birden fazla noktada başlaması, insan kaynaklı bir etkeni işaret ediyor olabilir. Piknik ateşleri, sönmemiş sigara izmaritleri veya tarım alanlarında anız yakımı gibi ihmaller, bu tür felaketlere zemin hazırlıyor.”

Yangın söndürme uzmanı Mehmet Kaya ise sabotaj ihtimaline temkinli yaklaştı: 

“Yangınların eş zamanlı başlaması dikkat çekici, ancak bu durum doğal faktörlerle de açıklanabilir. Yıldırım düşmesi veya elektrik hatlarında meydana gelen bir arıza, birden fazla noktada yangına neden olabilir. Sabotaj iddiaları için somut delillere ihtiyaç var.”

Vatandaşların Tepkisi ve Dayanışma

Yangınlar, Bursa’da yaşayan vatandaşlar arasında hem korku hem de dayanışma ruhu yarattı. Gürsu ve Kestel’deki mahalle sakinleri, kendi imkanlarıyla yangın söndürme çalışmalarına destek verirken, bazıları traktör ve su tankerleriyle ekiplere yardım etti. Yangından etkilenen vatandaşlar için Yıldırım ilçesindeki Vakıf Bera Parkı’nda barınma alanı oluşturuldu.

Bursa’nın simgesi olan yeşil dokunun zarar görmesi, kent sakinlerini derinden üzdü. Yerel bir esnaf,

 “Bursa’nın ciğerleri yanıyor. Bu sadece bir doğa felaketi değil, hepimizin kaybı” diyerek duygularını ifade etti. Bir diğer vatandaş ise, “Kim yaptıysa bulunsun, bu güzelim ormanları yakmanın hesabını versin” 

diyerek öfkesini dile getirdi.

Yetkililerden Çağrı: “Resmi Açıklamalara İtibar Edin”

AK Parti Genel Başkan Vekili Efkan Ala, yangınla ilgili yaptığı açıklamada, devletin tüm imkanlarıyla sahada olduğunu vurguladı ve vatandaşları resmi kaynaklara güvenmeye çağırdı: 

“Dezenformasyon, yangınla mücadelede moral bozucu bir etki yaratabilir. Lütfen sadece resmi açıklamalara itibar edin.” 

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı ise, yangınların çıkış nedenine dair çalışmaların titizlikle sürdürüldüğünü ve sonuçların kamuoyuyla paylaşılacağını belirtti.

Yangınların Ardından: Ne Yapılmalı?

Yangınların kontrol altına alınmasıyla birlikte, Bursa’daki hasarın boyutu da netleşmeye başladı. İlk tahminlere göre, 100-110 hektar ormanlık alan zarar gördü, ancak bu rakamın 3 bin hektara ulaşabileceği ifade ediliyor. Uzmanlar, yangın sonrası bölgenin yeniden ağaçlandırılması ve ekosistemin restorasyonu için uzun vadeli bir planlama yapılması gerektiğini vurguluyor.

Bursa Orman Bölge Müdürlüğü, yangın riskine karşı önlemlerini artırarak Orhaneli’de bir yangın söndürme helikopterini hazır bulundurmaya başladı. Ayrıca, vatandaşlara ormanlık alanlarda ateş yakmamaları ve dikkatli olmaları yönünde çağrılar yapılıyor.

Bursa’daki orman yangınlarının ardındaki gerçekler, incelemeler sonucunda ortaya çıkacak. Ancak, bu felaket, doğayı koruma ve yangınlara karşı daha etkili önlemler alma ihtiyacını bir kez daha gözler önüne serdi. Yetkililer, vatandaşların dayanışması ve resmi uyarılara uyması durumunda, benzer felaketlerin etkilerinin en aza indirilebileceğini ifade ediyor.