Başçavuş Köyünün Sessiz Vedası: Sular Altında Kalan Bir Tarih
Ağrı'ya sadece 18 kilometre uzaklıktaki Başçavuş köyü, yıllardır bölgenin sakin ve huzurlu bir yerleşim yeri olarak bilinirken, Yazıcı Barajı'nın inşası ile bu küçük köy bir zamanlar var olan hayatın su altında kalan bir hatırası haline geldi.
Ağrı'ya sadece 18 kilometre uzaklıktaki Başçavuş köyü, yıllardır bölgenin sakin ve huzurlu bir yerleşim yeri olarak bilinirken, Yazıcı Barajı'nın inşası ile bu küçük köy bir zamanlar var olan hayatın su altında kalan bir hatırası haline geldi.
Başçavuş köyünden geriye kalan tek yapı ise köy camisinin minaresi oldu. Baraj gölünün suları altında kalan minare, adeta köyün unutulmuş tarihini ve anılarını temsil ediyor. Kış mevsiminde donan, yazın ise çözülen baraj gölünden yükselen minare, her yıl yüzlerce fotoğraf tutkununu kendine çekiyor. Minarenin su yüzeyine çıkışı, görenleri geçmişe doğru kısa bir yolculuğa çıkarıyor.
Karakösehaber internet sitemize açıklamalarda bulunan bölge sakinlerinden Mustafa Aslan, Yazıcı Barajı’nın bölgeye hem ekonomik hem de tarımsal anlamda büyük katkılar sağladığını belirterek, “Ancak bu gelişim, Başçavuş köyünün tarihini ve kültürünü sular altında bıraktı. Köylüler için bu durum, bir yandan hüzünlü bir veda, bir yandan da yeni bir başlangıç anlamına geliyor. Barajın suları altında kalan topraklar, şimdi doğanın ve insanın bir arada nasıl yaşayabileceğinin bir örneği olarak karşımıza çıkıyor” dedi.
Başçavuş köyünün minaresinin her mevsim farklı bir güzellik sunduğunu dile getiren Aslan, “Özellikle fotoğrafçılar için büyük bir ilham kaynağı olan bu minare, kışın buzlar arasında hüzünlü bir bekleyiş sergilerken, yazın çözülen suyun dalgalarıyla dövülüyor. Bu görüntüler, hem amatör hem de profesyonel fotoğrafçılar için büyüleyici kareler sunuyor” diye konuştu.
Bakmadan Geçme
