Araç kiralama sektörü neden temkinli büyüyor?

Tüm Oto Kiralama ve Mobilite Kuruluşları Derneği (TOKKDER) Yönetim Kurulu Başkanı Özarslan Tangün, yıl sonu değerlendirmeleri kapsamında Anadolu Ajansı muhabirinin sorularını yanıtladı.

Tangün, 2025 yılının araç kiralama sektörü açısından talebin sürdüğü ancak finansmana erişimde yaşanan zorluklar ve artan maliyetler nedeniyle büyümenin sınırlı kaldığı bir yıl olduğunu ifade etti. Ekonomik koşulların sektör üzerindeki etkilerine değinen Tangün, bu süreçte şirketlerin daha temkinli bir yönetim anlayışı benimsediğini belirtti. Tangün, “Bu koşullar altında sektör, büyümeden ziyade verimlilik ve operasyonel dayanıklılığa odaklandı. Şirketler, maliyet kontrolü ve nakit akışı yönetimini öncelik haline getirdi.” değerlendirmesinde bulundu.

Sektörün mevcut büyüklüğüne ilişkin verileri paylaşan Tangün, 2025 yılının üçüncü çeyreği itibarıyla araç kiralama sektörünün yaklaşık 235 bin araçlık filo büyüklüğüne ulaştığını aktardı. Yılın son çeyreğinde bu rakamın sınırlı bir gerilemeyle kapanmasının beklendiğini ifade eden Tangün, kısa dönem, yani günlük araç kiralama tarafında ise filonun 155 bin 900 araç seviyesinin üzerine çıktığını söyledi.

İç turizm ve yurt dışı talebin sektöre hareketlilik kazandırdığını dile getiren Tangün, sezonun genel beklentilerin bir miktar altında gerçekleştiğine işaret etti. Tangün, “Genel görünüm, kısa vadede kontrollü büyüme ve verimli filo yönetiminin önem kazandığını, orta ve uzun vadede ise sektörün güçlü bir potansiyel barındırdığını gösteriyor.” ifadelerini kullandı.

2025 yılında ekonomik koşulların ve iklim değişikliğiyle mücadeleye yönelik küresel politikaların sektörün iş yapış biçimini belirlediğini söyleyen Tangün, enflasyon ve yüksek finansman maliyetlerinin şirketleri daha dikkatli ve maliyet odaklı bir yönetime ittiğini kaydetti. Bu sürecin, özellikle filo yatırımlarında daha seçici davranılmasına yol açtığını ifade etti.

Sürdürülebilirlik hedeflerinin filolardaki araç tercihlerine de yansıdığını belirten Tangün, hibrit ve elektrikli araçların payında dikkat çekici bir artış yaşandığını söyledi. Tangün, “Hibrit ve elektrikli araçların payı 2021 sonunda yüzde 6,5 iken, 2025'in üçüncü çeyreği itibarıyla yüzde 11'in üzerine çıktı. Kısa dönem kiralamada ise elektrikli ve hibrit araçların payı yaklaşık yüzde 8,4 seviyesinde.” bilgisini paylaştı.

Bu artışın sektörün çevreci dönüşüme hızla uyum sağladığını gösterdiğini dile getiren Tangün, elektrikli araç dönüşümünün bazı zorlukları da beraberinde getirdiğine dikkat çekti. Tangün, “İkinci el değer belirsizlikleri, menzil kısıtları, uzun şarj süreleri ve hızlı şarj altyapısının ülke genelinde yeterince yaygın olmaması, özellikle kısa dönem kiralamada talebi sınırlandıran unsurlar arasında yer alıyor. Vergi yapısı ve sınırlı emisyon bazlı teşvikler de düşük emisyonlu araçların yaygınlaşmasını zorlaştırıyor.” diye konuştu.

Mevzuat alanında yaşanan sorunlara da değinen Tangün, TOKKDER üyelerinin en çok zorlandığı konuların başında “işleten” sorumluluğu uygulamalarının geldiğini belirtti. Kısa süreli kiralamalarda kiralama şirketinin işleten kabul edilmesinin, ölüm, yaralanma veya maddi hasar durumlarında şirketleri müştereken ve müteselsilen sorumlu kıldığını aktaran Tangün, bu konuda düzenleme talebinde bulunduklarını söyledi.

Tangün ayrıca, sektörde artan dolandırıcılık vakalarına dikkat çekerek, bu durumun hem tüketicilerin araç kiralama faaliyetlerine olan güvenini zedelediğini hem de taklit edilen firmaların itibar kaybına uğradığını ifade etti.

Gelecek döneme ilişkin beklentilerini paylaşan Özarslan Tangün, 2026’ya girerken araç kiralama sektörünün orta ve uzun vadede güçlü bir büyüme potansiyeline sahip olduğunu öngördüklerini belirtti. Tangün, “Kısa dönem kiralamada kişi başı kullanım oranlarının düşük seviyelerde olması ve operasyonel kiralamanın iş amaçlı kullanılan araçlar içindeki payının sınırlı kalması, sektör için önemli bir gelişim alanı sunuyor.” dedi.

Büyüme dinamiklerini ekonomik istikrar, finansmana erişim koşulları ve tedarik zincirindeki öngörülebilirliğin belirleyeceğini vurgulayan Tangün, “Enflasyonun kontrol altına alınması ve uzun vadeli, makul maliyetli finansman imkanlarının artması, filo yatırımlarını destekleyecektir.” ifadelerini kullandı. Elektrikli ve düşük emisyonlu araçların filolardaki payının artmasının da sektörü çevresel ve ekonomik açıdan daha dirençli hale getireceğini sözlerine ekledi.

TOKKDER’in önceliklerine de değinen Tangün, yeni dönemde finansman ve vergi politikalarında öngörülebilirliğin artırılması, elektrikli araç dönüşümünü destekleyecek teşviklerin güçlendirilmesi ve mevzuatın sektörün operasyonel gerçekleriyle daha uyumlu hale getirilmesinin öncelikler arasında yer aldığını belirtti.

Karaköse Haber - Bizi Sosyal Medyada Takip Edin!
AA

Bakmadan Geçme