Ani Ören Yeri'nde kazı çalışmaları: Geçmişin izleri gün yüzüne çıkıyor
Ani Ören Yeri'nde UNESCO Dünya Mirası çerçevesinde sürdürülen arkeolojik kazılar, Selçuklu dönemine ait önemli yapıları gün yüzüne çıkarmak amacıyla 7 farklı noktada devam ediyor. Öğrenciler de bu çalışmalara aktif olarak katılıyor.
UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan "Dünya kenti", "medeniyetler beşiği", "binbir kilise" ve "40 kapılı şehir" olarak bilinen Ani Ören Yeri’nde, geçmişin izlerini gün yüzüne çıkarmak amacıyla 7 farklı noktada arkeolojik kazı çalışmaları aralıksız sürdürülüyor.
Tarihi İpek Yolu üzerinde bulunan ve 10. yüzyılda Ermeni Bagratuni Krallığı’nın başkenti olan Ani’de, yürütülen kazı çalışmalarıyla bölgenin zengin kültürel mirası ortaya çıkarılıyor. Kazıların bu yılki etabında, özellikle Selçuklu dönemine ait Büyük Hamam, Çarşı ve Konutları gibi önemli yapıların bulunduğu alanlara odaklanılıyor. Ayrıca, Selçuklu Mezarlığı’nda geniş kapsamlı çalışma yürütülüyor. Ani Ören Yeri kazı çalışmalarında farklı bölümlerden de üniversite öğrencileri gönüllü olarak yer alıyor.
"Sultan Alparslan’ın fethettiği topraklarda çalışmak heyecan verici"
Kazı çalışmalarına gönüllü olarak katılan Başkent Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğrencisi Zehra Ebru Polat, "Başkent Üniversitesi Hukuk Fakültesi 2’inci sınıf öğrencisiyim. Ani Ören Yeri’ne, ilklerin şehrine gönüllü kazı çalışması yapmaya geldim. Bin yıl önce Sultan Alparslan’ın fethettiği bu topraklarda çalışmak çok heyecan verici" dedi.
"7 noktada kazı yapılıyor"
Ani Ören Yeri’nde 2025 yılı kazı çalışmalarının aralıksız devam ettiğini ifade eden Ani Ören Yeri Kazı Başkanı Doç. Dr. Muhammed Arslan, "Çalışmalarımız şuan da 7 farklı noktada devam etmektedir. Kazı çalışmaları kapsamında Selçuklu Çarşı’nda 3 noktada, Selçuklu Konutları’nda ve Selçuklu Mezarlığı’ndaki kazılarımız devam ediyor. Bunun yanı sıra koruma çalışmalarımız kapsamında da kazı ekibi olarak bizlerin yaptığı bir konservasyon çalışması söz konusu ve çevre düzenlemesi çalışmaları kapsamında da geçen yıl itibariyle başladığımız sur içi yürüyüş yollarının yapımına da devam ediyoruz. Tabi geniş, kalabalık ve disiplinler arası bir ekiple çalışmalarımıza devam ediyoruz. İçerisinde başta sanat tarihçileri olmak üzere arkeologların, mimarların, restoratör mimarların, dahil olduğu, hem bilim insanları, hem de lisan, yüksek lisans doktora düzeyindeki öğrencilerimiz bizlere bu çalışmalarda eşlik ediyorlar. Kazılarımız sadece arazide değil, bir de tabi kazılardan çıkan buluntuların envarterlenmesi, tasniflenmesi, belgelenmesi ve nihayetinde de Kars Müzesi’nde de bunların teşhir edilmesi üzerinde bir ekibimizde Kazı Evi’nde bu çalışmalara devam etmekte, biz 2025 sezonumuz Nisan ayı itibariyle başlattık. Aralık ayı sonuna kadar da çalışmalarımızı devam ettirmeyi planlıyoruz" diye konuştu.
Kazıların odaklandığı 7 bölge, Ani’nin farklı dönemlerine ve işlevlerine ait önemli yapıları ve buluntuları barındırıyor. Selçuklu dönemine ait Büyük Hamam, Çarşı ve Konutları gibi alanlardaki çalışmalar sürerken, aynı zamanda Selçuklu Mezarlığı da arkeologların yoğun mesaisi altında. Bu alanlarda hem kazı hem de konservasyon projeleri eş zamanlı olarak yürütülüyor.
Öğrencilerin de aktif rol aldığı kazı ve koruma çalışmalarında, sanat tarihi, arkeoloji, mimarlık ve ilgili bölümlerden ön lisans, lisans ve lisansüstü öğrencileri gönüllü olarak görev alıyor. Bu sayede hem saha deneyimi kazanan öğrenciler, hem de küçük buluntuların belgelenmesi, temizlenmesi, envanterlenmesi ve depolanması gibi önemli süreçlere katkıda bulunuyor.
Ani Ören Yeri’ndeki kazı ve koruma çalışmaları, bölgenin zengin tarihini gelecek nesillere aktarma misyonuyla devam ediyor. Her bir kazı alanı, Ani’nin eşsiz kültürel dokusunun bir parçasını ortaya çıkarıyor.
Bakmadan Geçme





