Alerjiler artık nadir değil, toplumun yüzde 20'si risk altında

Türkiye genelinde her beş kişiden birinde alerjik hastalıkların görüldüğüne dikkat çeken Sağlık Bilimleri Üniversitesi Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesi İç Hastalıkları, Alerji ve İmmünoloji Uzmanı Prof. Dr. Osman Şener, bahar aylarının gelişiyle birlikte polikliniklere başvuran hasta sayısında önemli bir artış yaşandığını bildirdi. Prof. Dr. Şener, özellikle solunum yolu alerjilerinin bu dönemde yaygınlaştığını vurguladı.

Bahar mevsiminde havada yoğun şekilde bulunan polenlerin, alerjik nezle ve astım başta olmak üzere birçok solunum yolu rahatsızlığını tetiklediğini ifade eden Şener, İç Anadolu Bölgesi’nde tarımsal faaliyetler nedeniyle çimen ve tahıl polenlerine daha sık rastlandığını, bu durumun da alerji belirtilerini artırdığını söyledi.

Alerjik nezlenin belirtilerinin su gibi burun akıntısı, peş peşe hapşırma, burun tıkanıklığı ve kaşıntı olduğunu aktaran Prof. Dr. Şener, bu belirtilere zaman zaman gözlerde sulanma, kızarıklık ve kaşınma gibi semptomların da eşlik ettiğini belirtti. “Eğer bu tabloya öksürük, nefes darlığı ve hırıltı da eklendiyse, bu durumda astım ihtimali göz önünde bulundurulmalı,” diyen Şener, belirtilerin kişiden kişiye farklılık gösterebileceğini ve bazen sadece tek bir belirtiyle sınırlı kalabileceğini dile getirdi.

Alerji ile grip belirtilerinin sıkça karıştırıldığını da söyleyen Şener, gripte daha ağır semptomların izlendiğini, özellikle yüksek ateş, kas ve eklem ağrıları gibi genel vücut belirtilerinin ayırt edici olduğunu vurguladı. Viral enfeksiyonlara bağlı nezlelerde halsizlik, kırgınlık ve zaman zaman ateşin eşlik ettiğini, bakteriyel enfeksiyonlarda ise burun akıntısının koyu ve sarı renkte olduğunu ifade etti.

Toplumun yüzde 20’sinde alerjik reaksiyonların görüldüğünü aktaran Şener, alerjenlerin sadece havadan değil, gıdalar ve ilaçlardan da kaynaklanabileceğini belirtti. Alerjik bünyeye sahip bireylerde, bağışıklık sisteminin bu maddeleri zararlı gibi algılayarak tepki verdiğini ve bu tepkinin zamanla hastalık boyutuna ulaşabileceğini kaydetti.

Polen alerjilerinde korunmanın zor olduğunu ifade eden Şener, “Polen yoğunluğu sabah saatlerinde daha fazladır. Bu yüzden açık hava etkinliklerinin öğleden sonraya bırakılması, semptomları azaltmada fayda sağlar. Ancak polenler, rüzgarla çok uzak mesafelere taşınabildiği için tamamen kaçınmak pek mümkün değildir,” dedi.

Ayrıca, kapalı alanlarda kalmanın ve pencere açmaktan kaçınmanın da alerjen temasını sınırlayabileceğini belirten Şener, ev tozu ve evcil hayvan alerjilerine karşı önlem almanın daha mümkün olduğunu, ancak polen kaynaklı alerjilerde ilaç tedavisinin gerekebileceğini sözlerine ekledi.