Ağrı Yeniden Refah Partisi bayram öncesi emeklinin geçim derdine dikkat çekti

Yeniden Refah Partisi Ağrı İl Başkanlığı, düzenlediği basın toplantısıyla ülke gündemini yakından ilgilendiren ekonomik gelişmeler, tarım politikaları ve engelli haklarına dair önemli değerlendirmelerde bulundu. İl Başkanı Aydın Kuruş’un ev sahipliğinde gerçekleşen toplantıda, özellikle emeklilerin ve düşük gelirli vatandaşların yaşadığı ekonomik zorluklara dikkat çekildi.

Basın mensuplarına hitaben konuşmasına başlayan Kuruş, Genel Başkan Dr. Fatih Erbakan’ın selamlarını ileterek Kurban Bayramı’nı kutladı. 

Ekonomide yaşanan daralmanın toplumun her kesimini etkilediğini belirten Kuruş, iktidarın mevcut politikalarının sosyal çöküşe neden olduğunu ifade etti:

"Bugün burada milletimizin derinleşen ekonomik sorunlarına dikkat çekmek, çözüm önerilerimizi paylaşmak ve iktidarı sorumluluğa davet etmek için bir araya geldik.

2025 yılının ortasına gelmiş bulunuyoruz. Ne yazık ki milletimizin hali içler acısı. Yaşanan ekonomik kriz artık sadece cebimizi değil, sosyal yapımızı, aile birliğimizi, ahlaki dengemizi de tehdit eder hale gelmiştir. Türkiye; faiz lobilerinin, rant çevrelerinin ve dışa bağımlı ekonomi politikalarının kıskacında adeta can çekişiyor.

Bugün emeklimiz perişan, memurumuz çaresiz, çiftçimiz küstürülmüş, esnafımız borç batağına itilmiş durumda. Baba evladına harçlık veremiyor, anne tenceresini kaynatamıyor, aileler ay sonunu getiremiyor. Bu, artık açlık değil, bu sefalet sınırıdır.

Bakınız; Kurban Bayramı yaklaşıyor. Herkesin evine bir bayram havası girsin, sofralar kurulsun istiyoruz. Ama tablo acı. 2018 yılında emeklimiz 1.000 lira bayram ikramiyesi alırken, Diyanet’ten 850 liraya bir kurban hissesi alabiliyordu. Bugün ise emeklinin bayram ikramiyesi 4.000 lira. Ama aynı Diyanet kurumu kurban hisse bedelini 13.500 lira olarak açıkladı. Emeklinin eline geçen ikramiye, artık bir kurban hissesinin üçte birine bile yetmiyor. Bu mudur sosyal devlet anlayışı? Bu mudur emekliye vefa?

Emekli maaşı 14.469 lira. Bu maaşla bir emekli torununa harçlık mı versin, misafir mi ağırlasın, yoksa ayakta mı kalmaya çalışsın? Kurban Bayramı’nda fitreye muhtaç hale gelen emeklilerimiz, Kurban Bayramı’nda komşudan gelecek kurban etini bekler hale gelmiştir.

Biz diyoruz ki; hükümet bugünden tezi yok, emeklinin bayram ikramiyesini en az bir kurban hisse bedeli kadar yükseltmelidir. Temmuz ayında da emeklilere seyyanen maaş artışı yapılması artık bir zorunluluktur.

Değerli basın mensupları,
Ekonomide “uçuşa geçtik” diyenlere soruyoruz: Bu iflaslar neyin göstergesi? 2025’in sadece ilk çeyreğinde 43 şirket iflas etti. 583 şirket konkordato başvurusunda bulundu. Yani 583 şirket daha iflas etmek üzere sıraya girmiş durumda. Konkordato ne demek? Borcunu ödeyemeyen şirketin iflastan önce yeniden yapılandırma talebidir. Bu tablo ekonominin nefessiz kaldığını göstermiyor mu?

Her biri yüzlerce kişiye istihdam sağlayan şirketler kapanıyor. Bunun arkasında sadece iflas eden şirketler yok; bu şirketlerle geçinen aileler, çalışanlar, esnaf, taşeron firmalar da çöküyor. İşsizliğin, gelir kaybının ve toplumsal bunalımın kaynağı tam da budur.

Ama ne yazık ki iktidar hâlâ “ekonomi büyüyor” masalları anlatıyor. Yandaş medya ise her gün göz boyamaya devam ediyor. Milletin bu masallara artık karnı tok. Gerçekler ortada. Hayat pahalı, geçim zor, umut tükeniyor.

Yönetemiyorsanız bırakın! Düzeltemiyorsanız gidin!

Asgari ücretli kardeşlerimizin durumu da hiç farklı değil. 2024 yılında açlık sınırının altında kalan asgari ücret, 2025’e geldiğimizde adeta pula döndü. Her şeye zam geliyor: Pasaporttan köprüye, cezadan muayeneye kadar. Bütçe açığını kapatmak için vatandaşa yüklenmek kolay; ama yandaş şirketlerin milyarlık vergi borçlarını tek kalemde silmek daha kolay oluyor anlaşılan!

Bu düzen artık sürdürülemez. Artık “önce millet” deme zamanı gelmiştir. Artık bu halkın feryadını duyma zamanı gelmiştir.

Buradan SMA hastası çocuklarımızın ailesine de sesleniyorum. Sokakta kampanya yapmak zorunda kalan, çocuğunu yaşatmak için yardım isteyen ailelerin sesi kulaklarımızda yankılanıyor. Devlet köprü yapıyor ama bir çocuğun tedavisi için umut olamıyor. Oysa faize ayrılan bütçenin sadece %5’iyle tüm SMA hastası çocuklar tedavi edilebilir. Bunu yapmak bu ülkenin imkânları dahilindedir. Biz Yeniden Refah Partisi olarak, gerekirse bütçe tekniklerini değiştiririz ama bir tek çocuğumuzu çaresizliğe terk etmeyiz.

Aziz milletimiz,
Bugün milyonlarca gencimiz işsiz, binlerce aile borç içinde, on binlerce işletme iflasın eşiğinde. Bu düzen artık yürümüyor. Bu sistem milletimizi fakirleştiriyor, üretimi yok ediyor, insani değerleri zedeliyor. Biz bu düzene “dur” demek için geliyoruz.

Yeniden Refah Partisi olarak biz, milletin iktidarını kuracağız. Biz; adaletin, bereketin, üretimin, refahın iktidarını kuracağız. Onlar vergi memuruyla gelir, biz adaletle geleceğiz. Onlar faize çalışır, biz üreticiyi kalkındıracağız. Onlar kamu malıyla sefa sürer, biz millete hizmet edeceğiz" dedi.