• Haberler
  • Ağrı
  • Ağrı'da Yaşanmış En Büyük Deprem Ne Zaman Oldu?

Ağrı'da Yaşanmış En Büyük Deprem Ne Zaman Oldu?

Ağrı, Türkiye'nin doğu sınırında yer alması nedeniyle Doğu Anadolu Fay Hattı ve Kuzey Anadolu Fay Hattı'nın etkisi altında kalan illerden biridir.

Ağrı’nın Deprem Tarihçesi ve Jeolojik Konumu

Ağrı, Türkiye’nin doğu sınırında yer alması nedeniyle Doğu Anadolu Fay Hattı ve Kuzey Anadolu Fay Hattı’nın etkisi altında kalan illerden biridir. Bu iki büyük fay hattının kesişim bölgesine yakın oluşu, şehri zaman zaman büyük sarsıntılarla karşı karşıya bırakmıştır. Bölgenin jeolojik yapısı, hem volkanik oluşumlara hem de sık sık meydana gelen yer hareketlerine sahne olmaktadır.
Tarih boyunca Ağrı ve çevresinde yaşanan depremler, hem yerleşim düzenini hem de şehir mimarisini doğrudan etkilemiştir. Özellikle taş ve kerpiçten yapılan geleneksel yapılar, büyük depremler sırasında ciddi hasar görmüş; bu nedenle modern yapılaşma süreçlerinde zemin etüdü ve mühendislik denetimleri büyük önem kazanmıştır.

Ağrı’da Kaydedilen En Büyük Deprem: 1976 Çaldıran Sarsıntısı

Ağrı ve çevresini en çok etkileyen büyük deprem, 24 Kasım 1976 Çaldıran Depremi olarak kayıtlara geçti. Merkez üssü Van’ın Çaldıran ilçesi olmasına rağmen, sarsıntı Ağrı’nın özellikle Doğubayazıt ve Patnos ilçelerinde büyük yıkıma neden oldu.
7,5 büyüklüğündeki bu deprem, Doğu Anadolu bölgesinde son yüzyılın en yıkıcı afetlerinden biri olarak değerlendirilmektedir. Yaklaşık 4 binin üzerinde yapı yıkılmış, binlerce kişi hayatını kaybetmiş veya yaralanmıştır. Ağrı’da da yüzlerce konut oturulamaz hale gelmiş, altyapı büyük zarar görmüştür.
Depremin ardından bölge genelinde yapılan araştırmalar, zemin yapısının gevşek olduğu alanlarda yıkımın çok daha şiddetli yaşandığını ortaya koymuştur. Bu olay, Ağrı’nın yerleşim planlamasında bir dönüm noktası olarak kabul edilmiştir.

Doğubayazıt ve Patnos İlçeleri Büyük Hasar Almıştı

1976 depremi sırasında Doğubayazıt ilçesi, merkez üssüne yakın konumu nedeniyle Ağrı genelinde en fazla etkilenen bölgelerden biri oldu. Özellikle tarihi yapılarda ciddi hasar meydana geldi. Depremin ardından yapılan hasar tespit çalışmalarında, ilçedeki birçok evin kerpiç zemin üzerinde kurulu olduğu ve bu durumun yıkımı artırdığı tespit edildi.
Patnos ilçesi de sarsıntının etkisini şiddetli hisseden diğer yerleşim alanlarından biriydi. O dönemde geniş tarım alanlarına sahip olan Patnos Ovası’nda zeminin yumuşak olması, depremin etkisini büyüttü. Sarsıntı sırasında birçok ev tamamen yıkılırken, köylerde altyapı bağlantıları uzun süre onarılamadı.

Ağrı’da Son Yıllarda Meydana Gelen Dikkat Çeken Depremler

Ağrı, 1976’daki büyük depremden sonra da zaman zaman orta büyüklükte sarsıntılar yaşamaya devam etti. 2011 Van Depremi, merkez üssü Van olmasına rağmen Ağrı’nın güney ilçelerinde hissedildi ve küçük çaplı hasarlara yol açtı.
Daha yakın dönemde, 2020 yılında Taşlıçay ve Diyadin çevresinde meydana gelen 4,5 büyüklüğündeki depremler, bölge halkına fay hatlarının hâlâ aktif olduğunu hatırlattı. Bu depremler, can kaybına yol açmasa da zemin hareketliliğinin sürmekte olduğunu gösterdi.
Uzmanlara göre, Ağrı çevresindeki sismik enerji birikimi tamamen bitmiş değil. Bu nedenle şehirde yeni yapılaşmalarda zemin analizi, sağlam temel sistemi ve bina güçlendirmesi konularında hassasiyet gösterilmesi gerekiyor.

Depremden Sonra Yapılaşma ve Önlemler

1976 depreminden sonra Ağrı’da kentsel yapılaşma anlayışı değişti. Yerel yönetimler ve AFAD koordinasyonuyla yürütülen çalışmalarda, riskli bölgelerde yeni inşaat izinleri sınırlandırıldı. Özellikle Doğubayazıt ve merkez çevresinde kentsel dönüşüm projeleriyle eski yapıların yerine mühendislik denetiminden geçmiş yeni konutlar inşa edilmeye başlandı.
Ayrıca deprem sonrası dönemde, halkın bilinç düzeyini artırmak amacıyla eğitim kampanyaları düzenlendi. Okullarda ve kamu kurumlarında “deprem tatbikatları” yaygınlaştırıldı. Günümüzde Ağrı’da birçok yeni bina, Türkiye Deprem Yönetmeliği 2018 standartlarına uygun olarak inşa ediliyor.
Uzmanlar, şehirdeki en büyük tehlikenin eski, bakımsız yapılar olduğunu belirtiyor. Bu nedenle özellikle merkez ilçedeki yapıların denetimden geçirilmesi ve gerekirse güçlendirilmesi gerektiğini vurguluyorlar.

Ağrı’da Deprem Riskine Karşı Uyarılar Devam Ediyor

Jeoloji ve deprem uzmanları, Ağrı’nın tamamen risksiz bir şehir olmadığını; ancak doğru mühendislik uygulamalarıyla can kayıplarının büyük oranda önlenebileceğini belirtiyor. Doğu Anadolu Fay Hattı boyunca enerji birikimi devam ettiği için, bölgenin sarsıntılara karşı her zaman hazırlıklı olması gerektiği vurgulanıyor.
Ağrı’da yaşanmış en büyük deprem olan 1976 Çaldıran felaketi, hâlâ hafızalardaki yerini koruyor. Bu tarihi olay, bölge halkına hem doğa karşısında tedbirli olmanın hem de bilinçli şehirleşmenin önemini hatırlatmaya devam ediyor.
Bugün yürütülen kentsel dönüşüm projeleri, o büyük sarsıntıdan alınan derslerin somut bir yansıması olarak görülüyor. Ağrı, geçmişte yaşadığı acı tecrübeleri geleceğe güvenli adımlarla taşımak için yeniden yapılanıyor.

Kaynak: Zeki Ersin Yıldırım

Karaköse Haber - Bizi Sosyal Medyada Takip Edin!

Bakmadan Geçme