Ağrı'da motorlu çağın gölgesinde kalan bir geleneğin hikâyesi
Ağrı'da yarım asırdır at arabacılığı yapan 60 yaşındaki Halef Aslankılıç, mesleğini nasıl sürdürdüğünü, karşılaştığı zorlukları ve mesleğin geleceğini Karaköse Haber'e anlattı.
Ağrı’nın merkezinde 50 yıldır at arabacılığı yaparak geçimini sağlayan Halef Aslankılıç, mesleğin zorluklarını ve geçmişten günümüze yaşanan değişimleri anlattı. Çocuk yaşlarda başladığı bu işi severek yaptığını dile getiren Aslankılıç, modern ulaşım araçlarının yaygınlaşmasıyla birlikte at arabacılığının giderek yok olmaya yüz tuttuğunu belirtti. 60 yaşındaki Halef Aslankılıç, mesleğe nasıl başladığını şu sözlerle anlattı:
"Bu mesleğe 17 yaşımda başladım. O zamanlar at arabacılığı çok yaygındı, herkes taşımacılığı bu şekilde yapıyordu. Babam da bu işle uğraşıyordu, ben de onun yanında öğrenerek başladım. O zamanlar sokaklarda, çarşılarda, pazarlarda at arabaları sıralanırdı. Bugün ise bir elin parmaklarını geçmeyecek kadar azaldık.”
Zaman içinde teknoloji ve ulaşım imkanlarının gelişmesiyle birlikte işlerinin azaldığını belirten Aslankılıç, geçim sıkıntısının arttığını söyledi:
"Eskiden günde en az 10-15 yük taşırdım. Pazar yerinden sebze, meyve, kömür, un ne varsa taşıyorduk. Şimdi ise nadiren iş çıkıyor. İnsanlar artık kamyonet, traktör kullanıyor. Eskiden iş çoktu, şimdi ise bu mesleği devam ettirebilmek için mücadele veriyoruz."
At arabacılığının fiziksel olarak zor bir meslek olduğunu dile getiren Aslankılıç, yazın sıcağına, kışın soğuğuna rağmen yıllardır işine devam ettiğini belirtti:
"Kışın kar, soğuk; yazın toz, sıcak… Ama ekmek parası için mecburen çalışıyoruz. Sabah erkenden kalkıp atı hazırlıyorum, arabayı temizliyorum ve iş çıkmasını bekliyorum."
At Arabacılığı Bitiyor mu?
At arabacılığının eskisi kadar rağbet görmediğini ve yeni neslin bu mesleğe ilgi göstermediğini belirten Aslankılıç, mesleğin geleceği hakkında şunları söyledi:
"Bizden sonra bu işi devam ettirecek kimse kalmayacak gibi görünüyor. Gençler artık böyle işlere girmiyor, daha kolay meslekler tercih ediyor. Şehirlerde at arabaları neredeyse tamamen yasaklandı. Burada da giderek azalıyoruz. Belki birkaç yıl sonra tamamen yok olacak."
At arabacılığı yaparak geçimini sağlayan Aslankılıç, atına gözü gibi baktığını ve onun sadece bir taşıma aracı değil, bir dost olduğunu ifade etti:
"Atım benim yol arkadaşım. Onun bakımı, beslenmesi, sağlığı her şeyden önemli. Bazen işler az olunca yem almakta zorlanıyorum ama aç bırakmam. Atın sağlıklı olmazsa iş de olmaz. Eskiden herkesin bir atı vardı, şimdi gören çocuklar şaşırıyor."
Halef Aslankılıç, yıllardır bu mesleği sürdürmesine rağmen işlerin her geçen gün azaldığını ve at arabacılığının bir meslek olarak yavaş yavaş yok olmaya yüz tuttuğunu vurguladı. Geçmişteki hareketli günleri özlediğini belirten Aslankılıç, mesleğini sonuna kadar devam ettirmek istediğini söyledi:
"Bu meslek bana babamdan kaldı, ben de elimden geldiğince sürdüreceğim. Belki bir gün at arabacılığı tamamen biter ama anılar hep kalır."
Bakmadan Geçme





