Ağrı'da binalar yükseliyor, uzmanlar uyarıyor: Temel sağlam olmalı!

Ağrı’da son dönemlerde artan inşaat faaliyetleri, şehirleşme açısından olumlu bir tablo ortaya koyarken, yapı güvenliği konusundaki uyarılar da gündeme geldi. Yüksek İnşaat Mühendisi Bilal Çolak, Karaköse Haber muhabirine yaptığı açıklamalarda, zemin sıvılaşması riski bulunan Ağrı’da temellerin daha güçlü atılması gerektiğini belirtti. Ağrı Merkez ve çevresinde hızla artan bina inşaatlarının şehir estetiği kadar güvenliğe de önem vermesi gerektiğini vurgulayan Çolak:

 “Kentte yapılan yeni binalarda estetik kaygıların güvenlikten önde tutulduğunu görüyoruz. Bu durum, olası depremler karşısında ciddi riskler oluşturabilir.” dedi.

Ağrı’nın jeolojik yapısına dikkat çeken Çolak, zemin özelliklerinin bazı bölgelerde orta düzey sıvılaşma riski taşıdığını belirterek:

 “Bölgede yapılan binalarda güçlü temellerin tercih edilmesi, gerekirse zemin iyileştirme çalışmaları yapılması gerekir.” ifadelerini kullandı.

Şehrin hızla gelişen inşaat sektörünün sevindirici olduğunu ancak güvenlik konusunun geri planda kalmaması gerektiğini söyleyen Çolak, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Ağrı’da inşaat sektörünün gelişmesi, şehrin büyümesi açısından güzel bir durum. Ancak imar edilirken yalnızca estetik kaygılara önem veriliyor. Oysa binanın güvenliği her şeyden önce gelir.”

Çolak, iş sağlığı ve güvenliği konusunun da inşaat sürecinde ihmal edilmemesi gerektiğini vurgulayarak, müteahhitlere ve işçilere şu çağrıda bulundu:

“İş güvenliği ekipmanlarıyla çalışmak bir tercih değil zorunluluktur. Son zamanlarda haberlerde de gördüğümüz üzere bir çok Ağrılı emekçi kardeşlerimiz özellikle Batı taraflarına inşaatlarda çalışmak üzere gidiyorlar. Ardından kaza,vefat haberlerini duyuyoruz gerçekten çok üzülüyoruz.  Kaza bir kere olur. İşçi arkadaşlarımız ve müteahhitlerimiz, iş güvenliği uzmanlarının uyarılarına uymalıdır.”

“Konut Alacaklar, Statik Güvenliği Sorgulamalı”

Vatandaşlara da konut alımıyla ilgili önemli uyarılarda bulunan Çolak, ev alacakların sadece dış görünüşe değil, binanın teknik özelliklerine de dikkat etmesi gerektiğini söyledi:

“Konut alırken mutlaka onaylı projeyi ve inşaatın yapım aşamasına ait belgeleri isteyin. Gerekirse bir inşaat mühendisinden danışmanlık alın. Ben de bu konuda vatandaşlarımıza ücretsiz danışmanlık yapıyorum.”

Çolak ayrıca, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi akademisyenlerince yaklaşık iki hafta önce yapılan saha araştırmasına değinerek, Ağrı, Van ve Hakkari bölgelerinde deprem riski taşıyan beş aktif fay hattının tespit edildiğini hatırlattı:

“Araştırmalar özellikle Tutak ve Yüksekova fay hatlarının gelecekte büyük deprem riski taşıdığını gösteriyor. Bu nedenle yapıların temel güvenliği en büyük önceliğimiz olmalı.”

Kendi projelerinde bu hassasiyeti gösterdiklerini belirten Çolak, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Yetkili kurumlar bize 80 santimetre radye temel yeterli demişti. Biz kendi inisiyatifimizle 1 metre radye temel üzerine 1 metre su basmanı yaparak toplam 2 metre 20 santimetre temel yüksekliği oluşturduk. 54 kolondan 26’sı bir metreyi aşan perdelerden oluşuyor. Yani bina güvenliğine azami özen gösterdik.”

Son olarak 6 Şubat depremlerini hatırlatan Çolak, toplumun deprem bilincine sahip olması gerektiğini vurguladı:

“Binalar dışarıdan güzel görünebilir ama temel sağlam değilse hiçbir anlamı yok. 6 Şubat depreminde ve sonrasında Balıkesir’deki artçı sarsıntılarda yaşanan yıkımlar ortada. Bu hataları tekrarlamamalıyız.”