• Haberler
  • Dünya
  • ABD-Avrupa ittifakı çatırdıyor, Türkiye öne çıkıyor

ABD-Avrupa ittifakı çatırdıyor, Türkiye öne çıkıyor

NATO'nun 76. yıl dönümüne girerken ittifak, tarihin en zorlu dönemlerinden birini yaşıyor.

Kuzey Atlantik Anlaşması Teşkilatı (NATO), 4 Nisan 1949’da Batı Avrupa’nın güvenliğini sağlamak amacıyla kurulmasının üzerinden geçen 75 yılın ardından, 76. yılına kriz atmosferinde girdi. ABD, Kanada ve 10 Avrupa ülkesinin oluşturduğu ittifak zamanla 32 üyeye ulaştı. Ancak NATO’nun kolektif savunma temelindeki varlığı, bugün artık yeni bir sınavdan geçiyor.

NATO’nun karşı karşıya olduğu bu yeni sınama, Rusya veya Çin gibi dış tehditlerden çok, ittifakın bel kemiğini oluşturan transatlantik ilişkilerde yaşanan kırılmalardan kaynaklanıyor. ABD’nin yeni Başkanı Trump’ın, Avrupa ve Kanada'nın yeterli savunma harcaması yapmadığı takdirde onları korumayacağı yönündeki sert açıklamaları, Brüksel'de ciddi yankı buldu. Avrupa ülkeleri, Trump’ın 2025 başında yeniden göreve gelmesi ihtimali karşısında stratejik pozisyonlarını gözden geçirmeye başladı.

Avrupa Birliği, şimdiye dek rafa kaldırılan "savunma birliği" fikrini yeniden gündeme alırken, "Trump görev gücü" gibi yapılarla ABD’ye diplomatik mesajlar iletti. Ancak Brüksel’in çabaları, 12-13 Şubat’ta düzenlenen NATO Savunma Bakanları Toplantısı’nda beklenen etkiyi yaratmadı. ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth’in Ukrayna’nın NATO üyesi olmayacağını açıklaması ve savunma harcamalarının GSYH’nin %5’ine çıkarılması gerektiğini belirtmesi, Avrupa başkentlerinde şok etkisi yarattı.

14-16 Şubat’ta Münih Güvenlik Konferansı’nda ABD'nin Ukrayna ve Rusya Özel Temsilcisi Keith Kellogg’un, Avrupa’nın Ukrayna barış masasında yer almayacağını duyurması ise tansiyonu daha da yükseltti. Avrupa, dışlandığı bu gelişmeler üzerine NATO’nun kilit üyeleriyle, özellikle Türkiye ile daha yakın temas kurmaya yöneldi.

1 Ekim 2024’te göreve başlayan NATO Genel Sekreteri Mark Rutte, iki kıta arasında oluşan bu boşluğu kapatmak için diplomasi trafiğini artırdı. ABD’nin yüzde 20’lik yeni ticaret tarifelerine rağmen "güvenilir bir müttefik" olduğunu savunan Rutte, “Trump istiyor diye değil, tehditler bunu gerektirdiği için harcamalar artmalı” mesajı verdi.

NATO’nun geleceğine dair değerlendirmelerde bulunan ABD’li güvenlik uzmanı Prof. Andrew Latham ise, “NATO 76 yaşında ve gerçek bir olgunluk sınavı veriyor. Bu sınav dış tehditlerden değil, ABD ile müttefikleri arasında yaşanan stratejik hesaplaşmadan kaynaklanıyor” dedi.

Latham, Avrupa'nın yıllardır güvenlik konusunda "başkaları ödeyecekmiş gibi davrandığını", ancak bu dönemin sona erdiğini belirtti. “Trump’ın farklılığı yalnızca söylemlerinde değil, artık yalnız değil. Amerikan siyasetinde müttefiklere sağlanan sürekli askeri destek sorgulanıyor” diye konuştu.

Latham, Türkiye’nin bu süreçte NATO içinde daha da önemli bir pozisyona yükseldiğine işaret ederek şu değerlendirmeyi yaptı:
“Türkiye, ittifaklara yalnızca üyelerinin risk alma kapasitesi kadar değer biçildiğini uzun zamandır biliyor. NATO'da bedavadan yararlanan bir ülke değil. Amerikan şemsiyesi zayıfladığında ayakta kalan az sayıdaki ülkeden biri olabilir. Türkiye kendi çıkarları doğrultusunda hareket ediyor. Bu her zaman Washington veya Berlin’le birebir örtüşmeyecek. Ancak gerçek ittifaklar fikir ayrılığına da dayanabilir.”

Karaköse Haber - Bizi Sosyal Medyada Takip Edin!
AA

Bakmadan Geçme