• Haberler
  • Güncel
  • 18 ışık yılı uzaklıkta umut vadeden 'Süper-Dünya' bulundu

18 ışık yılı uzaklıkta umut vadeden 'Süper-Dünya' bulundu

California Üniversitesi'nden araştırmacılar, Dünya'ya görece yakın sayılabilecek 18 ışık yılı mesafede, yaşanabilir bölgede konumlanan kayalık bir Süper-Dünya keşfetti.

ABD’deki California Üniversitesi bünyesinde çalışan astronomlar, gökbilim dünyasında yeni bir heyecan yaratan keşfe imza attı. Araştırmacılar, Dünya’dan yalnızca 18 ışık yılı uzakta yer alan bir M cüce yıldızının yaşanabilir kuşağında daha önce bilinmeyen bir Süper-Dünya ötegezegeni tespit etti. Science Daily’de yayımlanan habere göre, yüksek hassasiyetli gözlem sistemleriyle yürütülen incelemelerde gezegenin varlığına dair güçlü kanıtlar elde edildi.

Gezegen, ötegezegen avcılığında kullanılan iki ileri teknolojili ölçüm aracıyla kaydedilen verilerin birleştirilmesiyle ortaya çıkarıldı ve “GJ 251 c” olarak adlandırıldı. Araştırmacılar, kullanılan aletlerin yıldızın hareketindeki çok küçük salınımları bile yakalayabildiğini; bu sayede gezegenin yıldıza uyguladığı kütleçekimsel etkiyi net biçimde ayırt edebildiklerini belirtti.

Uzmanlar, GJ 251 c’nin kayalık bir yapıya sahip olma ihtimalinin oldukça yüksek olduğuna dikkat çekiyor. Bu da gezegeni, yaşam potansiyeli açısından incelenmeye değer kategoride konumlandırıyor. Elde edilen ilk verilere göre gezegen, Dünya’dan birkaç kat daha büyük bir kütleye sahip ve bulunduğu konum itibarıyla yüzey sıcaklıkları sıvı suyun varlığına uygun olabilir. Bilim dünyası için bu özellik, yaşanabilirlik tartışmalarında kilit rol oynuyor.

Gezegenin içinde bulunduğu M cüce yıldızı, Samanyolu’nun nispeten yakın bir bölgesinde yer alıyor. Yaklaşık 18 ışık yılı mesafe, kozmik ölçekte “komşuluk” derecesinde kabul ediliyor. Araştırma ekibinden Paul Robertson, keşfin önemine dair şu ifadeleri kullandı: “Şu ana kadar sayısız ötegezegen tespit ettik. Dolayısıyla yeni bir gezegen bulmak artık eskisi kadar şaşırtıcı gelmeyebilir. Ancak bu keşfi özellikle değerli kılan şey, yıldızın sadece 18 ışık yılı uzaklıkta olması. Kozmik anlamda bu, neredeyse kapı komşumuz demek.”

Robertson’ın açıklaması, gökbilim topluluğunda son yıllarda artan ötegezegen keşiflerine rağmen yakın sistemlerdeki bulguların önemini bir kez daha vurguluyor. Özellikle M cüce yıldızlarının çevresindeki yaşanabilir bölgeler, yaşamı destekleyebilecek gezegenlerin bulunması açısından oldukça dikkat çekici. Bu tür yıldızlar, Güneş’e kıyasla daha küçük ve daha serin olmaları nedeniyle yaşanabilir kuşaklarının da daha dar fakat gözlem açısından daha avantajlı olmasına olanak tanıyor.

GJ 251 c’nin keşfi, hem teknik gelişmelerin hem de gelişmiş gözlem araçlarının ne kadar etkili hale geldiğini gösteriyor. Araştırmacılar, gezegenin atmosfer bileşimi ve olası jeolojik özelliklerine dair daha detaylı verilerin ilerleyen yıllarda elde edilmesini bekliyor. Yeni teleskop teknolojileri ve spektroskopik analizler, bu tür yakın ötegezegenlerin yaşam barındırma potansiyelini değerlendirmede önemli rol oynayacak.

Bilimsel bulguları içeren çalışma, The Astronomical Journal dergisinde yayımlandı ve astronomi camiasında büyük ilgi gördü. GJ 251 c, Dünya dışı yaşam arayışında incelenmesi gereken dikkat çekici hedeflerden biri olarak şimdiden öne çıkıyor.

Karaköse Haber - Bizi Sosyal Medyada Takip Edin!
AA

Bakmadan Geçme