Ağrı’da besicilerin zorlu kış mücadelesi

Hayvanlarını beslemek için yazın topladıkları samanları karın üzerinde hayvanlarına taşıyan besiciler, her yeni günde dondurucu soğuklara rağmen mesailerine devam ediyor.

Ağrı merkeze bağlı ilçe ve köylerde besicilik yaparak geçimlerini sağlayan vatandaşlar, yaz aylarında türlü zorluklarla topladıkları ot ve samanlarla, kışın soğuk günlerinde hayvanlarını besliyorlar. Diyadin ilçesine bağlı Hacıhalit Köyü’nden besicilik yapan Cemalettin Demir, hayvanlarını soğuktan korumak için ahırlarının iç kısımlarını naylonlarla kapladıklarını söyledi. Hayvanların soğuklardan etkilenip hastalanmamaları için önceden gereken bütün önlemleri almaya çalıştıklarını dile getiren Demir, kışın soğuk havaların etkisini artırmasıyla beraber çektikleri zorluğun iki kat daha arttığını dile getirdi.

Demir: “Bazı zamanlar havalar çok fazla soğuk oluyor. Biz bile bu soğuğa dayanamıyorken hayvanlarımız nasıl dayansın diye düşünüyoruz. Hayvanlarımız soğuktan olumsuz etkileniyor. O zamanlarda veterinerler yetişiyor imdadımıza. Yoksa hayvanlarımız soğuktan telef olmayla karşı karşıya kalabilirler“ dedi.

“Hayvanları hem açlıktan, hem susuzluktan hem de susuzluktan korumaya çalışıyoruz“

Tek geçim kaynaklarının hayvancılık olduğunu dile getiren Demir, her kış soğuk gününde zorlu bir mesai harcadıklarını dile getirerek, kar örtüsü yoğun olduğu için ot ve samanları branda üzerinde taşımayı tercih ettiklerini ifade etti. Demir konuşmasında: "Çok küçük yaşlardan beridir hayvancılıkla uğraşıyoruz. Her yıl kış aylarında hayvanlarımıza bakabilmek için zor şartlarda çalışıyoruz. Yazın otumuzu ve samanımızı balya yapıp, dağlık alanlarda topluyoruz. Kışın ise hayvanlarımızı dışarıya çıkaramadığımız için otları branda ve el arabaları ile taşıyıp, getiriyoruz. Hayvanları sulamak için de ahırlara günde 3 defa su taşıyoruz. Düzenli olarak yem ve sularını veriyoruz. Bunun yanında ahırın temizliğine de dikkat ediyoruz. Hayvanları hem açlıktan, hem susuzluktan hem de susuzluktan korumaya çalışıyoruz" dedi.

Ağrı'da kış aylarının çok sert geçtiğini vurgulayan Demir: "Bizim köyümüz dağlık olduğu için yazın otlarımızı yakın yerlere getiremiyoruz. O yüzden eve yaklaşık bir kilometre uzaklıkta bulunan alana taşıyoruz. Hayvanlarımız içeride aç, ot getirmezsek olmaz. Zorluğu var ama sonuçta çiftçiyiz, elimizden başka bir iş de gelmiyor. Otları branda ile taşıdığımızda daha kolay oluyor. En azından karın üzerinde kayıyor" diye konuştu.

“Her sabah saat 06.00’da hayvan pazarına gidiyoruz“

Geçimlerini sağlamak için hayvan alım satımı da yaptıklarını dile getiren Demir, kışın soğuk havanın eksi 20 dereceyi aştığı günlerinde bile her saban erken saatlerde hayvanlarını şehir merkezinde bulunan hayvan pazarına götürüp, satmaya çalıştıklarını belirtti. Demir devamında şu ifadeleri kullandı.

“Bizim burada insanlarımızın çoğu hayvancılık ya da besicilikle geçimini sağlıyor. Besiciliğin yanında hayvan pazarlarında hayvanlarımızı götürüp satarak paraya çeviriyoruz. Böylece ihtiyaçlarımızı karşılıyoruz. Her sabah saat 06.00’da hayvan pazarına gidiyoruz. Öğleye kadar o soğukta bekliyoruz ki hayvanlarımızı satabilelim. Kimi zaman alıyoruz da. Böylece bazen kar bazen de zarar ediyoruz. İmkânlarımız çok kısıtlı. Ama bu şekilde geçinmeye çalışıyoruz. Bu yıl soğuklar şimdiye kadar etkisini göstermemişti. Ama son bir iki haftadır hem kar yağdı hem de havalar iyice soğudu. Zorlu bir kış daha bizi bekliyor.”